Examples of using "تصوير" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir sanatçının iki karadelik çarpışması yorumu,
çünkü bu, çaresizliğin kusursuz bir temsili.
Bu dünyanın güzelliğini ve karmaşıklığını fotoğraflamak
milyonlarca dolarlık MR makinesinin işlevini üstlenerek
Neredeyse her turist yanında bir kamera taşır.
insanoğlunun üçte ikisinin tıbbi görüntüleme erişimi yok.
o devasa MR makinesinden küçük,
Termal görüntüleme yapan bir kamera gece karanlığını delmemizi sağlıyor.
Diğer havarilerin verdiği tepkiler resmedilmiş bu durumda
Böylece nokta nokta tüm beyni tarayabiliriz.
Ay'sız bir gecede termal görüntüleme yapan bir kamera karanlıkta görebilir.
Kemal Sunal bu teklifi kabul etmişti fakat film Batum'da çekilecekti
neyse uzatmayalım şimdi bu konuyu. ama bu konu ile ilgili video çekebiliriz ha!