Examples of using "تصديق" in a sentence and their turkish translations:
- İnanması güç geldi.
- Ona inanmayı zor buluyorum.
İnanmıyorum!
Gözlerime inanamıyorum.
okuduklarıma inanamadım.
bir süre sonra ise artık söylediğin yalana kendin inanmaya başlıyorsun
Birçok insan artık kimseye inanmıyor.
Buna inanmıyorum!
O yıllarda insanlar buna inanmakta güçlük çekiyordu