Translation of "تبدأ" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "تبدأ" in a sentence and their turkish translations:

[تبدأ الموسيقى]

[Müzik başlar]

‫تبدأ المغامرة!‬

Macera başlıyor!

متى تبدأ؟

Ne zaman başlar?

تبدأ في التعرق،

terlemeye başlıyorsunuz

إنها تبدأ بـ...

Başlangıçta...

تبدأ في الدماغ.

Beyinde başlıyorlar.

تبدأ رحلتك الآن.

Sizin yolculuğunuz şimdi başlıyor.

متى تبدأ الاختبارات؟

Sınavlar ne zaman başlıyor?

وعادًة ما تبدأ هكذا:

Genel olarak şöyle başladı:

تبدأ بالتدهور من جديد.

tekrar bozulmaya başlıyordu.

تبدأ المخاطر في التضاعف.

riskler katlanmaya başlıyor.

تبدأ في تجاوز الحقائق.

gerçeklerden üstün gelmeye başlar.

عليك أن تبدأ التّعلّم.

- Öğrenmeye başlamalısınız.
- Öğrenmeye başlamak zorundasın.

وغالباً قد تبدأ بالركض كالمجنون.

ve deli gibi koşmaya başlamak isteyeceksiniz.

العنصرية لم تبدأ بسوء فهم

Irkçılık bir yanlış anlaşılma ile başlamadı

‫تبدأ بالتفكير في موتك وضعفك،‬

Kendi ölümünü ve savunmasızlığını düşünmeye başlıyorsun.

لم لا تبدأ من البداية؟

Neden sadece başından başlamıyorsun?

تبدأ الأوبرا في الساعة السابعة.

Opera yedide başlar.

لم تبدأ في قاعات الحرم الجامعي،

bir üniversitenin koridorlarında değil,

‫لذا، تبدأ تتفاعل مع هذا البشري.‬

gelip bu insanla etkileşim kuruyor.

من الأفضل لك أن تبدأ الآن.

Şimdi başlasan iyi olur.

تبدأ الدراسة في أوروبا شهر سبتمبر.

Avrupa'da okul Eylül ayında başlar.

"ضعه جانباً. لا تبدأ باللعب به."

Yandan çıkarın. Onunla oynamaya başlamayın.

إنها تبدأ بحرير، ولكنها تصبح قطعة رايون.

Başlangıçta ipekken yapay ipeğe dönüşüyor.

‫تبدأ المغامرة!‬ ‫هيا، يمكنك أن تفعل هذا.‬

Macera başlıyor! Hadi, bunu yapabilirsiniz.

ولكن يبدأ حيث تبدأ عملية الشفاء نفسها.

İyileşme asıl burada başlar.

تبدأ درس واحد. كل مكالمة لها رقم

başlatıyorsunuz bir tane ders. Her görüşmenin de bir numarası var

‫ثم عليك أن تبدأ بالتفكير...‬ ‫مثل الأخطبوط.‬

Ve sonra ahtapot gibi düşünmeye başlaman gerekiyor.

حسناً، نحن نخشى أن تبدأ ولا تتوقف إطلاقاً

Şöyle; bir başlarlarsa hiç durmayacaklarından korkuyoruz

كنت سأوقف تلك المحادثة قبل حتى أن تبدأ.

Daha gerçek anlamda başlamadan konuşmayı keserdim galiba.

بعد فترة تبدأ في تصديق الكذبة التي أخبرتها

bir süre sonra ise artık söylediğin yalana kendin inanmaya başlıyorsun

في اليابان السنة الدراسية الجديدة تبدأ في أبريل.

Japonya'da yeni bir okul yılı nisan ayında başlar.

- عليك أن تبدأ حالاً.
- عليك البدء في الحال.

Derhal başlamalısın.

لا يمكن أن تبدأ بالشفاء قبل أن تقوم بذلك.

Bunu yapana kadar iyileşmeye başlayamazsınız.

وهكذا تبدأ رحلة حنبعل المحفوفة بالمخاطر عبر جبال الألب

Ve artık Hannibal'in riskli Alpler yolculuğu başlıyordu.

‫تبدأ مساحات شاسعة من الكوكب بالتجمد.‬ ‫يزداد طول الليالي.‬

Gezegenin engin alanları donmaya başlıyor. Her gece daha da uzun sürüyor.

‫بازدياد سطوع الشمس،‬ ‫تبدأ حياة جديدة وتُنسى المصاعب ببطء.‬

Güneşin güçlenmesiyle... ...yeni yaşamlar başlar ve zorluklar yavaş yavaş unutulur.

لذلك عندما تبدأ المحّارات العملاقة بالاختفاء من الشعب المرجانية،

Bu midyeler koral resiflerden kaybolmaya başladığında,

تبدأ هذه الدقائق الخمس ، ثم تستمر بالكذب لتلفت الانتباه

hani bu 5 dakikaya geliyorum ile başlayıp daha sonrasında dikkat çekmek için söylenen yalan ile devam eden durum

أظن أنه من الأفضل لك أن تبدأ حمية غذائية.

- Sanırım diyet yapsan iyi olur.
- Bence bir diyet yapsan iyi olur.

من الأفضل لك أن تبدأ في أقرب فرصة ممكنة.

En kısa sürede bana yazsan iyi olur.

تبدأ اللوحة في التحرك. دعنا نخرج واحدة أخرى من هذا

tabak hareket etmeye başlar. Bir tane daha koyalım bundan

عن الاعراض لذلك الفيروس فهي تبدأ بالظهور خلال ثلاثة الى

gelince , enfeksiyona maruz kaldıktan üç ila

تبدأ الملاعق الخشبية بالتعفن، إنْ تُرِكتْ في المغسلة وقتًا طويلا.

Tahta kaşıklar çok uzun süre lavaboda bırakılırsa küflenmeye başlar.

- بمجردٍ أن بدأتَ يجب أن تستمرَّ.
- بمجردٍ أن بدأتِ يجب أن تستمرّي.
- بمجردٍ أن بدأتُم يجب أن تستمرّوا.
- بمجردٍ أن بدأتنَّ يجب أن تستمرِرنَ.
- حالما تبدأ عليك أن تستمرَّ.
- حالما تبدأ عليك الإستمرارُ.
- حالما تبدأ عليك اكماله.

Bir kez başladın mı, devam etmelisin.

لا تبدأ بالتحدث عن الوقت الذي خسرت فيه أحد أفراد عائلتك.

kendi ailenizden birini kaybettiğiniz zamanı anlatmayın.

والمفترض أن تكون هناك عوالم لا يمكن أن تبدأ عليها الحياة.

ayrıca tahminen üzerinde yaşamın hiç başlamayacağı gezegenler var.

‫وتعرف كيف يكون الأمر ‬ ‫عندما تبدأ في الشعور بالجوع، ‬ ‫ثم تشعر بالضعف.‬

Acıkmaya başladığınızda, kendinizi güçsüz hissetmek nasıldır bilirsiniz.

‫وتعرف كيف يكون الأمر عندما‬ ‫تبدأ في الشعور بالجوع، عندها تشعر بالضعف.‬

Acıkmaya başladığınızda kendinizi güçsüz hissetmek nasıldır bilirsiniz.

‫ولكن إن أردت أن تبدأ هذه المهمة من جديد،‬ ‫اختر "إعادة الحلقة".‬

Ama en baştan başlamak istiyorsanız "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin.

قبل أن تبدأ ناسا في تصميم مركبة فضائية لمهمتها القمرية ، واجهت بعض

NASA, ay görevi için bir uzay aracı tasarlamaya başlamadan önce,

‫وهذه بالنسبة لي هي 3 أمور تبدأ بـ"أ".‬ ‫أستمد قوتي من أسرتي.‬

Benim için her zaman üç şey vardır. Ailemden güç alırım.

- تبدأ المدرسة الساعة الثامنة و النصف.
- يبدأ الدوام الدراسي في الثامنة و النصف.

- Okul sabah 8:30 da başlar.
- Okul 8:30'da başlar.

إذا أردت الحصول على دراجة جديدة، من الفضل لك أن تبدأ بتوفير النقود.

Yeni bir bisiklet istiyorsan tasarruf yapmaya başlasan iyi olur.

على الرغم من أنها لا تبدو فكرة جيدة أن تبدأ بالركض عندما ترى دبّاً.

Yine de bir ayı gördüğünüzde koşmaya başlamak iyi bir fikir olmayabilir.

‫ولكن إن أردت أن تبدأ هذه المهمة من جديد‬ ‫وصيد المزيد من الكائنات،‬ ‫اختر "إعادة الحلقة".‬

Ama bu göreve baştan başlayıp daha fazla avlanmak istiyorsanız "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin.

يمكن للمرء تحمّل الجوع، لكن لا يمكنه تحمّل العطش، لأنّك تبدأ بالشعور بالألم في أمعائك. إنّه شعور لا يُحتمل.

İnsan açlıkla baş edebiliyor ama susuzluğa dayanmak mümkün değil, bağırsakların ağrımaya başlıyor, dayanamıyorsun.