Translation of "توقف" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "توقف" in a sentence and their turkish translations:

‫توقف!‬

Dur!

أولاً: توقف.

İlk olarak durun.

- قف!
- توقف !

- Dur!
- Bırak!

توقف الآن.

Hemen dur.

‫توقف!‬ ‫يا للهول!‬

Dur, dur, dur! Vay canına.

ويعملان دون توقف.

ediyorlardı.

أخيراً توقف المطر.

Sonunda yağmur durdu.

توقف عن الكلام

Konuşmayı kesin.

توقف عن اللهو

Aylaklık etmekten vazgeç.

توقف في الحال.

Derhal dur.

توقف عن القراءة.

Okumaktan vazgeç.

غريغ غيج: حسناً، توقف.

GG: Tamam, duralım.

إن ذلك مؤلم ، توقف.

Çok eziyetli. Onu durdurun!

توقف عن ضرب القِطة!

Kediye vurmaktan vazgeç!

توقف عن محاولة إبهاجي.

Beni neşelendirmeye çalışmaktan vazgeç.

توقف وإلا سأطلق النار.

Dur, yoksa vururum!

- توقف عن ضرب أخوك.
- توقف عن ضرب أخيك.
- توقفي عن ضرب أخيكِ.

Erkek kardeşine vurmayı bırak.

- توقف عن مضايقة أُختك!
- توقف عن غيظ أختك!
- توقفي عن غيظ أُختِك!

Kız kardeşine takılmayı kes!

- توقف عن مضايقة أخيك!
- توقف عن غيظ أخيك!
- توقفي عن غيظ أخيكِ!

Erkek kardeşine sataşmaya son ver!

ولكنْ توقف عن وصفه بالجنون.

Ama ona deli demekten vazgeçin.

توقف و إلا أطلقت النار.

Dur, yoksa vuracağım.

بدى الأمر وكأن الزمن توقف.

Zaman durmuş gibi görünüyordu.

توقف توم عن الضحك أخيرا.

Tom sonunda gülmeyi durdurdu.

حتى لو توقف تغير المناخ الآن،

Şu an iklim değişikliği dursa bile

توقف عن مناقشة آيا صوفيا الآن

şu an Ayasofya'yı tartışmayı bırakın Ayasofya yoktu bile

قال عندما توقف السيد عن الرسم

Ustanın resim çizmeyi bıraktığıda söylenir

توقف الحصان و رفض أن يتحرك.

At durdu ve kımıldamadı.

من فضلك، توقف من اللعب بقبعتك.

Lütfen şapkanla oynamayı bırak.

- توقف عن ضربي.
- توقفي عن ضربي.

Bana vurmayı kes!

لقد توقف المطر, لذا يمكننا البدء.

Yağmur dindiğine göre başlayabiliriz.

توقف مؤقتًا وأرسل سفينتين من ماسيليان للإستكشاف

Geçiçi olarak duruyor ve iki Masilya gemisini gözlem için gönderiyor

ثم توقف مؤقتًا لتنظيم إمبراطوريته الجديدة الواسعة

Sonra devasa yeni imparatorluğunu örgütlemeyi durdurdu.

توقف كِن عن الكلام و بدأ بالأكل.

Ken konuşmayı durdurdu ve yemek yemeğe başladı.

توقف ولاحظ أين يمكن أن تختبره في جسمك

Dur ve bunu vücudunun neresinde hissettiğine bak.

عند الوصول إلى الدواب، توقف الفيلق في ارتباك.

Bu değirmen hayvanlarına ulaştıklarında lejyonerler şaşkınlıkla kalakaldılar

لدرجة توقف الكثيرين عن تصديق أي أحد تمامًا

Birçok insan artık kimseye inanmıyor.

- توقف عن ضرب أختك.
- توقفي عن ضرب أُختك.

Kız kardeşine vurmayı bırak.

توقف عن اخذ الصور ، تبدو و كأنك سائح .

Fotoğraf çekmeyi durdur. Turist gibi görünüyorsun.

إذا وجدت نفسك في حفرة، توقف عن الحفر.

Kendini bir çukurda bulursan kazmayı bırak.

كنت قد قضيت العشر سنوات الماضية أعمل بلا توقف،

Son 10 yılı hiç durmadan

يعيش ضمن نطاق 12 محطة توقف للمترو بالقرب مني.

benden en fazla 12 durak uzakta olsun.

‫هذا هو مكان الهبوط.‬ ‫توقف في مكانك، هذا جيد.‬

Uçurum şurada. Bu pozisyonu koruyun, bu iyi.

توقف التقدم الفرنسي في لشبونة عند خطوط توريس فيدراس.

Fransızların Lizbon'daki ilerleyişi, Torres Vedras Hatları'nda durdu.

- توقف عن الصراخ!
- توقفي عن الصراخ!
- كف عن الصراخ!

Bağırmayı kes!

على مدار الأيام الثلاثة التالية، استمر عمود المسيرة دون توقف

Takip eden 3 gün boyunca yürüyüş bir engelle karşılaşmadı.

توقف جاك فجأة عن الكلام عندما دخلت ماري إلى الغرفة.

Mary odaya girdiğinde Jack aniden konuşmayı kesti.

توقف الاختبار بسبب مشاكل الاتصالات المستمرة ، وأصبح قائد الطيار جوس غريسوم

Test, sürekli iletişim sorunları nedeniyle durdurulmuştu ve Komutan Pilot Gus Grissom

يشكل الفصل الثالث نهاية البداية في الكتاب. توقف هناك واقرأ تعليقات الناقد.

Bölüm üç kitabın başlangıcının sonudur. Orada dur ve eleştirmenlerin yorumlarını oku.

في عام 1811 ، مع توقف جيش المارشال ماسينا خارج لشبونة ، أمر نابليون سولت

1811'de, Mareşal Masséna'nın ordusu Lizbon'un dışında durdurulduğunda, Napolyon Soult'a

بحلول منتصف إلى أواخر أغسطس، توقف العمود الصليبي الرئيسي في أورشوفا، حيث بدأ أسطول الإمداد

Ağustos ortasında, ana haçlı seferi Orsova'da durdu.

‫أظهرت الدراسات الغربية‬ ‫أنها تستطيع أن تمنع تطور مرض السرطان‬ ‫وأن توقف الألم‬ ‫بشكل أكثر فعالية من المورفين.‬

Batıda yapılan çalışmalar, kanserin büyümesini önleyebileceğini ve morfinden daha etkili bir uyuşturucu olabileceğini göstermiştir.