Translation of "أستطع" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "أستطع" in a sentence and their turkish translations:

لم أستطع إنهائها.

Bunu bitiremedim.

لم أستطع النوم.

Uyuyamadım.

لم أستطع اللحاق بالقطار.

Trene yetişemedim.

لم أستطع أن أطلب كوبوز

kopuz siparişi veremedim

لم أستطع أن أقوم بتواصل عيني .

adamın yüzüne bile bakamadım.

ولم أستطع تصديق ما كنت أقرأه.

okuduklarıma inanamadım.

ولكنْ لم أستطع أن أدعَ ذلك يوقفني.

Ama bunun beni raydan çıkarmasına izin veremezdim.

ومع ذلك، لم أستطع فعل ذلك بنفسي.

Ancak bunu tek başıma yapamazdım.

لم أستطع أن آتي بسبب المطر الغزير

Şiddetli yağmur nedeniyle gelemedim.

لم أستطع أن أثبت نفسي مستقيمة على السرج.

Atın üzerinde dik duramadım,

لذلك لم أستطع أن أرفض حين طلبوا مني الحضور

bu yüzden gelmemi istediklerinde hayır diyemedim.

لم أستطع أن أغير ما ظنّته هذه المنظومة بشأني،

Ben bile sistemin benim hakkımda inandığı şeye inanırken

وأذكر أني لم أستطع حقاً أن أرى وعيوني كانت تقطر

gözlerim yaşardı ve göremez oldum

‫لم أستطع في تلك الحالة‬ ‫أن أكون أبًا صالحًا لابني.‬

O hâldeyken oğluma iyi bir baba olamazdım.

‫لكنني لم أستطع منع نفسي‬ ‫من التفكير في أنها تلعب مع السمك.‬ ‫نرى اللعب غالبًا بين الحيوانات الاجتماعية.‬

"Balıklarla oyun oynuyor." diye düşünmeden edemedim. Oyun oynama, sosyal hayvanlarda sıkça görülür.