Examples of using "تحد" in a sentence and their turkish translations:
- Cezayir, Libya'yla sınır komşusu.
- Cezayir'in Libya'yla sınırı var.
ya da diğer engelli olanlarımıza yardımcı ve destekleyici olacak teknoloji.
Mars'ın doğal çevre koşullarını incelemek için bir şans.
en büyük sorunumuz ürün ile ilgili değildi.
sadece elektrik üretiminden kaynaklı emisyonların tamamını durdurmakla birlikte
Memlüklerin,Moğolların büyük ordusu karşısında neredeyse imkansız şartlar altında olduğunu bildiği halde