Translation of "يواجهون" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "يواجهون" in a sentence and their turkish translations:

يصبح الأمر سيئاً عندما يواجهون المحكمة.

mahkemeye çıktıklarında çok kötü hissediyorlar.

يشعرون أنهم يواجهون سلسلة من الأزمات الملحة

Bir dizi önemli krizle yüz yüze olduklarını hissediyorlar.

ولا يواجهون خيبة الأمل التى تصحب الفشل.

başarısızlıkla gelen hayal kırıklığını yaşamazlar.

أحيانا موظفي الشرطة الذين يواجهون إجراءات تأديبية

Disiplin soruşturmaları ile uğraşan kamu görevlileri,

كانوا يواجهون الكثير من المشكلات مع ذويهم ومجتمعهم

Çocuklarının mutluluğu ve hayatından çok

كان الرجال المبدعون يواجهون بعض التحديات العقائديّة القديمة.

Fikir adamları eski doktrinlerle mücadele ediyorlar.

لذلك كانوا في الواقع يواجهون قوة مدرعة بدون دروعهم.

Yani zırhları olmayan bir zırhlı kuvvetle karşı karşıyaydılar.

على الرغم من أن القرطاجيين يواجهون انتكاسات خطيرة في أيبيريا

Kartacalıların İberya'da ciddi şekilde gerilemesine rağmen

وعم إن كانوا يواجهون مشاكل مع أي شيء لم يخبرونا به.

gerçekten nasıllar ve bize söylemedikleri bir dertle boğuşuyorlar mı?

على الرغم من اعترافه بأن المماليك يواجهون تحد صعب ضد الجيش المغولي الواسع

Memlüklerin,Moğolların büyük ordusu karşısında neredeyse imkansız şartlar altında olduğunu bildiği halde

يواجهون فرقًا زمنيًا يبلغ 2000 جزء من الثانية وفقًا للأشخاص الذين يعيشون في العالم

dünyada yaşayan insanlara göre saniyenin binde ikisi kadar zaman farklılığı yaşarlar