Examples of using "بجروح" in a sentence and their turkish translations:
Sami'nin bacaklarında hiçbir yaralanma yoktu.
bir kez ciddi şekilde yaralandı ve bir kez yakalandı.
Ölümcül yaralı, alan.
Kimse yaralanmadı.
Kamyon okul binasına çarptığında neyse ki kimse ağır yaralanmadı.
1,5 metre uzunluğundaki, 100 kiloluk bu görkemli memeli, çok rahat bir şekilde ölümcül yaralar verebilir.