Examples of using "حقل" in a sentence and their turkish translations:
bir mayın tarlasından geçmek gibi hissettirdiğini biliyorum.
Ama bu kadar açık bir alanda avlanmak zor.
Baksanıza, yakalanmış bir cırcır böceği bile var, gördünüz mü?
Ölümcül yaralı, alan.
Bu karşılaşmada, saldıran gergedan pirinç tarlasından geçen Hintli bir köylüyü hedef alıyor.