Translation of "مساعدتك" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "مساعدتك" in a sentence and their turkish translations:

- هل بإمكاني مساعدتك؟
- هل يمكنني مساعدتك؟

Sana yardım edeyim mi?

أحتاج مساعدتك.

Yardımınıza ihtiyacım var.

سنحتاج مساعدتك.

Yardımına ihtiyacımız olacak.

سيسعدني مساعدتك.

Sana yardım etmekten mutluluk duyarım.

أُقَدِّر مساعدتك.

Ben yardımınıza minnettarım.

نُقَدِّر مساعدتك.

Biz yardımınız için size minnettarız.

كيف بإمكاني مساعدتك ؟

Nasıl yardımcı olabilirim?

نحتاج إلى مساعدتك.

Yardımınıza ihtiyacımız var.

مساعدتك ضرورية لنجاحنا.

Başarımız için yardımınız gereklidir.

لقدطلب مني مساعدتك.

Benden sana yardım etmem rica edildi.

- لولا مساعدتك لفشل أبي.
- بفضل مساعدتك، لم يفشل أبي.

Yardımın olmasaydı babam başarısız olurdu.

أشكرك على مساعدتك مقدمًا.

Yardımınız için şimdiden teşekkür ediyorum.

لا أحتاج إلى مساعدتك.

- Benim sizin yardımınıza ihtiyacımız yok.
- Senin yardımına kalmadım.
- Senin yardımına ihtiyacım yok.

أستطيع مساعدتك لإيجاد عمل.

Bir iş bulmanıza yardımcı olabilirim.

المرأة: السامريّون، هل أستطيع مساعدتك؟

Kadın: İyiliksevenler, yardımcı olabilir miyim ?

لن أنس مدى مساعدتك لي.

Ne kadar yardımsever olduğunu asla unutmayacağım.

أتريد مني مساعدتك في الطبخ؟

Yemek pişirmede size yardım etmemi ister misiniz?

أتريد مني مساعدتك في ذلك؟

Onu yapmana yardım etmemi ister misin?

هل بإمكاني مساعدتك بطريقة ما؟

Sana yardımcı olabileceğim bir şey var mı?

لا يمكنني مساعدتك لأني مشغول.

Sana yardım edemem çünkü meşgulüm.

أنا حقا لا أستطيع مساعدتك.

Gerçekten sana yardımcı olamam.

ربما سأستطيع مساعدتك وأغني لك أغنية،

"belki sana bir şarkı söyleyerek"

- أتوقع مساعدتك.
- أتوقع منك أن تساعدني.

Ben senin yardımını bekliyorum.

- لا نحتاج مساعدتك.
- لسنا بحاجة لمساعدتك.

Yardımına ihtiyacımız yok.

الخبر السعيد هو أنه بإمكاننا مساعدتك.

İyi haber bizim size yardımcı olabileceğimizdir.

لم أكن لأفعل ذلك من دون مساعدتك.

Onu sen olmadan yapamazdım. Teşekkür ederim.

- كيف بإمكاني مساعدتك؟
- كيف يمكنني أن أساعدك؟

- Size nasıl yardımcı olabilirim?
- Size nasıl yardım edebilirim?
- Size nasıl yardımda bulunabilirim?
- Ne istemiştiniz?

‫أحتاج إلى مساعدتك ‬ ‫في اقتناص هذه الزواحف المرعبة.‬

Bu börtü böceği yakalamak için yardımınıza ihtiyacım var.

إذا فعلت ذلك, قد أكون قادر على مساعدتك.

Bunu yaparsan sana yardım edebilirim.

لم أكن قادرا على القيام بذلك لولا مساعدتك.

Yardımın olmadan bunu yapamazdım.

"أشكرك على مساعدتك لي" "لا شكر على واجب."

"Bana yardım ettiğiniz için teşekkür ederim." " Bir şey değil."

‫المياه هنا هي الحياة.‬ ‫هناك حيلة واحدة يمكنها مساعدتك،‬

Burada su hayat demektir. Yardımcı olabilecek bir numara var

لا أستطيع مساعدتك. في الحقيقة، أنا مشغول جدا الآن.

Size yardım edemem. Aslına bakarsanız şu anda çok meşgulüm.

- هل لي أن أساعدك؟
- أيمكنني مساعدتك؟
- كيف لي أن أساعدك؟

- Sana yardım edebilir miyim?
- Size yardım edebilir miyim?
- Size yardımcı olabilir miyim?

- سيسعدني مساعدتك أي وقت تحب.
- سيسعدني أن أساعدك في أي وقت.

Size yardım etmekten her zaman mutlu olacağım.

- هل تحتاج لمساعدة؟
- هل لي أن أساعدك؟
- أيمكنني مساعدتك؟
- هل يمكنني أن اساعدك؟

- Size yardım edebilir miyim?
- Sana yardımda bulunabilir miyim?

‫من أهم الأشياء في الصحراء‬ ‫أن تكون متيقظاً لوجود أي شيء ‬ ‫يمكنه مساعدتك على الحفاظ على ترطيبك.‬

Çöldeki en önemli şeylerden biri, su bulabileceğiniz şeylere karşı gözünüzü açık tutmaktır.