Translation of "غداً" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "غداً" in a sentence and their turkish translations:

- قوموا بزيارتنا غداً.
- قُم بزيارتنا غداً.
- قومي بزيارتنا غداً.

Bizi yarın ziyaret edin.

- سيُعقد اجتماعٌ غداً.
- غداً سيُعقد اجتماع.

Yarın bir toplantı düzenlenecek.

- غداً سنواجه العدو.
- غداً سنواجه الأعداء.

Yarın düşmanla yüz yüze geleceğiz.

سأتركك غداً.

Seni yarın terk ediyorum.

سأزورك غداً.

Sen yarın ziyaret edeceğim.

سأساعده غداً.

Yarın ona yardım edeceğim.

تعالَ غداً.

Yarın gel.

سأزوره غداً.

Onu yarın ziyâret edeceğim.

أراك غداً.

Yarın görüşürüz.

سأغيب غداً.

- Yarın mevcut olmayacağım.
- Yarın devamsız olacağım.

- نحن سنفعل ذلك غداً.
- سنفعل ذلك غداً.

Onu yarın yapacağız.

- سيختتم المؤتمر أعماله غداً.
- سينتهي المؤتمر غداً.

Konferans yarın sona erecek.

- أراك غداً في المكتبة.
- أراك غداً عند المكتبة.

Yarın kütüphanede görüşürüz.

غداً السبت. الأحد.

Yarın Cumartesi. Pazar.

لربما تمطر غداً.

Yarın yağmur yağabilir.

سيُطلى الباب غداً.

Kapı yarın boyanacak.

هل ستمطر غداً؟

Yarın yağmur yağacak mı?

سأكون هناك غداً.

Yarın orada olacağım.

بإمكاني القدوم غداً.

Yarın gelebilirim.

غداً عيد الأم.

Yarın anneler günü.

لدي امتحان غداً.

Yarın bir sınavım var.

حفل زفافهم غداً.

- Onların düğünü yarın.
- Onların düğünleri yarın.

اتصل بي غداً.

Yarın beni ara.

سيقيمون حفلة غداً.

Onlar yarın bir parti veriyorlar.

ربما ستمطر غداً.

Yarın yağmur yağabilir.

لربما جاءت غداً.

Belki o yarın gelecek.

بإمكانك زيارتي غداً.

Beni yarın ziyaret edebilirsin.

- من الممكن أن تثلج غداً.
- لربما تساقط الثلج غداً.

Belki yarın kar yağacak.

سنتحدث حول ذلك غداً.

Yarın onun hakkında konuşacağız.

سنذهب إلى ألمانيا غداً.

Yarın Almanya'ya gidiyoruz.

غالباً سيهطل الثلج غداً.

Yarın muhtemelen kar yağacak.

آمل أن تمطر غداً.

- İnşallah yarın yağmur yağar.
- Umarım yarın yağmur yağar.

سيقام حفل زفافهم غداً.

Düğünleri yarın olacak.

سألعب كرة المضرب غداً.

Yarın tenis oynayacağım.

- من الممكن ألا تأتي غداً.
- من الممكن أنها لن تأتي غداً.

O, yarın buraya gelmeyebilir.

معه. لن أكون هنا غداً.

Onunla. Yarın burada olmayacağım.

ستبحر السفينة إلى هونولولو غداً.

Gemi yarın Honolulu'ya denize açılacak.

سوف يكون في البيت غداً.

O, yarın evde olacak.

سأتصل بهم غداً حين أرجع.

- Yarın geri döndüğümde onları arayacağım.
- Geri döndüğümde onları yarın ararım.

إذاً سأسأله عن ذلك غداً.

Öyleyse onun hakkında ona yarın soracağım.

سنذهب إلى حفلة رقص غداً.

Yarın bir dansa gidiyoruz.

كريس لا يمكنه العمل غداً.

Chris yarın çalışamaz.

لن يكون أبي مشغولاً غداً.

Babam yarın meşgul olmayacak.

ستتحدث جودي عن اليابان غداً.

Judy yarın Japonya hakkında konuşacak.

هل سيتمكن من القدوم غداً؟

- O yarın gelebilir mi?
- O, yarın gelebilecek mi?

هل أنت غير مشغول غداً؟

Yarın boş musunuz?

سوف يصل الى باريس غداً.

O yarın Paris'e varacak.

لا أعرف ما أفعلُهُ غداً.

Yarın ne yapacağımı bilmiyorum.

إذا أمطرت غداً سأبقى في المنزل.

- Yarın yağmur yağarsa evde kalacağım.
- Yarın yağmur yağarsa, evde kalacağım.

- هل سيصل غدا؟
- هل سيأتي غداً؟

O, yarın gelecek mi?

ستكون مشغولاً غداً، أليس ذلك صحيحاً؟

Yarın meşgul olacaksın, değil mi?

هل ستبقى في المنزل إذا أمطرت غداً؟

Yarın yağmur yağarsa, evde kalır mısın?

عمال السكك الحديدية سيضربون عن العمل غداً.

Demiryolu işçileri yarın greve gidiyor.

سيذهب إلى طوكيو غداً، أليس ذلك صحيحاً؟

Yarın Tokyo'ya gidecek, değil mi?

هل لي أن آتي و أقابلك غداً؟

Yarın sizi görmek için gelebilir miyim?

‫من يدري أي مصاعب ستفاجئنا بها الغابة غداً.‬

Yarın ormanın bize sunacağı maceraları kim bilir?

لا يحدث فرقاً سواء ذهبت اليوم او غداً.

Bugün ya da yarın gitmen aynı şey.

- سأذهب إلى أمريكا غداً.
- سأغادر إلى أمريكا في الغد.

Yarın Amerika'ya gideceğim.

- هل انت مشغول غداً صباحاً ؟
- هل أنت مشغول صباح الغد ؟

Yarın sabah meşgul müsün?

ما قدمه هذا الفصل في هذه الفترة القصيرة سأقدم استقالتي غداً.

dünyada herhangi bir ilkokul sınıfı varsa ben yarın istifa edeceğim.