Examples of using "النسيم" in a sentence and their turkish translations:
Yoğun şekilde iç içe geçmiş ağaçların arasında pek esinti yok.
Yapraklar hafif bir rüzgarla öyle salınıyordu ki parlak ışık huzmeleri gökyüzünden yere doğru adeta göz kırparak düşüyordu