Examples of using "النجوم" in a sentence and their turkish translations:
Yıldızlar güzel.
Yıldızları izlemek için teleskoplar yapıyorlar.
Onlar yıldızların potalarında üretildiler
Samanyolu'ndaki milyarlarca yıldızın aksine
Kümelenmiş yıldızlar galaksiye açıldığında
Diğer milyonlarca yıldızdan sadece bir tanesi.
belki de "Dancing with the Stars" hoşunuza gidiyordur veya
insan olarak değerli olmadığımızı
Çekilen fotoğraflarda yıldızlarda görünmüyordu
yıldızlar arası toz bulutlarında karmaşık organik moleküller,
Yıldızların ışığı, ay ışığından 200 kat daha sönüktür.
Samanyolu galaksisindeki yıldızlardan daha fazla.
en parlak yıldızların en yüksek sesli olduğunu
Fakat burada, uzak akrabalarla birbirine tamamen yabancı olanlar yıldızların altında su içip yıkanıyor.
Yapraklar hafif bir rüzgarla öyle salınıyordu ki parlak ışık huzmeleri gökyüzünden yere doğru adeta göz kırparak düşüyordu