Examples of using "العجوز" in a sentence and their turkish translations:
O yaşlı kadın yalnız başına yaşıyor.
Yaşlı adam tek başına yaşadı.
"Kedi? ", yaşlı adam merak etti.
Yaşlı adam çok nazik.
Yaşlı adam yere düştü.
Yaşlı adam benimle Fransızca konuştu.
Yaşlı adam açlıktan ölüyordu.
O, yaşlı adamın caddeyi geçmesine yardım etti.
Yaşlı adam açlıktan ölüyordu.
ve sıra dışı, titrek, dalgalı, elbiseli ve yaşlı bir kadın oluyor.
Ayrıca, ' Fransa Mareşal Generali'nin yüce rütbesiyle,
Domuzcuk, yaşlı domuzun nasıl öldüğünü bilselerdi homurdanıyordu.
Bu durumda olabileceğimizin en iyisi o fıkradaki yaşlı kadın...