Examples of using "كلاهما" in a sentence and their turkish translations:
ikisi de çok zengin
Her ikisi de etkileşimli ve birleştirici.
Tom ve Mary ikisi de kirliydi.
Sami de Leyla da Müslüman'dı.
Tom ve Mary her ikisi de toplantıdaydı.
Şu anda hem Tom hem de Bill tenis oynuyorlar.
ikiside birbirini çok güzel bir şekilde yalanlayabiliyor
Bugün bu konuda hem Tom hem de Mary benimle konuştu.
Onların her ikisi de odadalar.
Her ikisi de ölüme mahkûm edildi.
"Sanırım belki de ikisi." derdiniz.
ve iklim değişikliğini düzenlemede yardım ettiği düşünülüyor.
Libya, Lübnan ve Fas, iki ülkenin de müdahil olduğu ülkeler.