Examples of using "الأنواع " in a sentence and their turkish translations:
virüslerin konakçı olduğu türlere göre
bazı türlerin kanatları da büyüktür
zorunda kaldık.
ve en eski türden bir güç yaratmak.
diğerlerine bağımlı olduğu sonsuz ağın büyüsüne hayranım.
Farklı türlerin nerede barındığını
karıncaların yine bir çok farklı türü var
İnsan açgözlülüğü birçok türün varlığını tehdit ediyor.
O, yaşayan türlerin en güçlüsü değil, en zekisi değil fakat değişmek için en duyarlı olanıdır.
Onu avlayan bir sürü yırtıcı tür var.
Yorumlarla ilgili ara sıra bu tarz videolar yayınlayacağım zaten sizlere
Bunun öldüren mantarlardan olmadığını, içinde bulunduğu çevre sayesinde biliyorum.
ama merak etmeyin bu türlerle zaten karşılaşma ihtimalimiz çok düşük
Ama bilmediğim şey, bunlardan birinin beni hasta edip etmeyeceği.
eğer bu tarz videoları görmek istiyorsanız lütfen abone olarak bize destek olmayı unutmayın