Examples of using "الفيروسات" in a sentence and their turkish translations:
Virüsten korunun
ve antivirüs şirketleri.
bunun asıl sebebi bu virüsler
virüslerin konakçı olduğu türlere göre
peki bizim virüsten korunma yöntemimiz nedir?
COVID-19 ya da "2019 koronavirüs hastalığı" adını verdiler.
Bu da çiftliklerde daha fazla virüs bulunması anlamına geliyordu.
Stalker programlarını kötü olarak işaretlemeye başlamaları için
ve bir anda milyonlarca yarasaya bulaşmış şekilde görebiliyoruz biz bu virüsleri
peki neredeyse bütün canlılar virüs taşıyabiliyor, üretebiliyor iken
Bizi hasta eden virüslerin birçoğunun kaynağı esasında hayvanlar.
Avrupa da Amerika da o kadar virüs belası varken
ama virüse daha az maruz kalarak bu riski azaltacağımızı biliyoruz.
Henüz hasta olmak için virüse ne kadar maruz kalınması gerektiğini bilmiyoruz