Examples of using "المختلفة" in a sentence and their turkish translations:
Bir insanı küçük düşürüp onunla alay etmekten,
yani kısacası farklı özellikler saymakla bitmez
Ben de çok farklı yerlerde olurdum
Farklı türlerin nerede barındığını
siyasi yelpazede hangi noktada olduğumuzla alakalı.
karıncaların yine bir çok farklı türü var
farklı kutuplardaki insanlara bu sorunları ve bir genç olarak
ve yazın çeşit çeşit meyve veriyor.
yani bu aslında farklı zamanların bir birine olan orantısı
farklı beyin hücreleri labirentin farklı kısımlarını kodlardı.
Ama bir süre sonra, farklı orman türleri görüyorsunuz.
Bunu yerel, eyalet ve ulusal yasama sistemimize dahil etmeliyiz
Tüm sağlıklı ekosistemler çok sayıda farklı türe ihtiyaç duyar.
Bu süre zarfında o kadar çok çeşitli çalışmalarda yer aldı ki
Farklı mitolojilerde bu hazineyi bulan kişilerin lanetneceğinden bahsediliyor
Dünyada bu kadar önemli olmasının sebebi kullandığı farklı teknikler sanata bir yenilik getirmesidir
Böylelikle Irak, Suudi Arabistan ve İran destekli karşıt grupların vekalet savaşlarına ev sahipliği yapmaya başladı.