Examples of using "الأصوات" in a sentence and their turkish translations:
Gelen oy miktarını söylüyorum; bin beş yüz.
Bu sesleri nasıl çıkarıyorsun?"
Tüm o sesler ve yazım,
O sesler işitsel varsanılar olarak bilinir.
Fadıl o sesleri duyuyordu.
yola çıktık.
Bu düşük frekanslı ses ağaç örtüsünden sekip duvarların oluşturduğu seti aşıyor.
Bu kişilerde aslında aradıkları yanıtlar var.
sanırım ortak hareket etmelerine sebep bu sesler olabilir
Tom bitişik odadan bazı sesler duyduğunu söyledi.
Fadıl ilaçlarını kesti ve sesler geri döndü.
Sanırım küçük sesleri fark ediyor, ışıkları görüyor, pencereden televizyona bakıyor, böyle şeylere dikkat ediyor.