Translation of "يسمع" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "يسمع" in a sentence and their turkish translations:

سوف أجعله يسمع.

Ben onu dinlemek için alacağım.

هل يسمع أحد صوتي؟

sesimi duyan var mı?

ولم يسمع عنها أحد قط !

ve hiç kimse böyle bir şey duymamıştı.

هل تظن أن السمك يسمع؟

Balığın duyabileceğini düşünüyor musun?

كان فاضل يسمع تلك الأصوات.

Fadıl o sesleri duyuyordu.

بعض الأحيان عندما يسمع الناس هذا،

Bazen insanlar bunu duyduğunda

بدأ فاضل يسمع أصوات مروّعة تصدر من غرفته.

Fadıl kendi odasından gelen korkunç sesleri duymaya başladı.

قال فاضل أنّه كان يسمع أصواتا في رأسه.

Fadıl başında sesler duyduğunu söyledi.

- لا أحد سمع صياح توم.
- لا أحد سمع صراخ توم.
- لم يسمع أحد صياح توم.
- لم يسمع أحد صراخ توم.

Kimse Tom'un çığlıklarını duymadı.

عندما يسمع الناس أخبارًا عن المناخ تأتي مباشرةً إليهم،

İnsanlar iklim değişikliğinin hızla ilerlediği haberlerini duyduklarında

لم يسمع به تقريبًا بالنسبة للقوات الفرنسية في إسبانيا.

- İspanya'daki Fransız birlikleri için neredeyse hiç duyulmamış bir şey .

لذا لم يستطع حارس الشاطيء في الواقع أن يرى أو يسمع معاناتي.

Bu yüzden cankurtaran beni ne görebilmiş ne de duyabilmişti.

حين يسمع معظم الناس عن "غرفةٍ على الأسلوب الياباني"، فإنهم يفكرون على الأرجح بغرفة تاتامي.

Onlar Japon tarzı odayı duyduklarında insanların çoğu muhtemelen bir tatami odası düşünüyor.