Examples of using "تصدر" in a sentence and their turkish translations:
Bu sesleri nasıl çıkarıyorsun?"
Dergi her hafta çıkar.
özellikle o kişiyi cezalandırıyorsanız.
Neden bu kadar gürültülü davranıyorsun?
Tüm bebek kurbağalar çıtırdıyor.
insan kulağının duyamayacağı frekansta sesler çıkarıyorlar
Fadıl kendi odasından gelen korkunç sesleri duymaya başladı.
ama yer altındaki bir şey onu filtreliyordu.
Senin beni yargıladığını düşündüğün kadar ben de seni yargılıyorum.