Examples of using "القول" in a sentence and their turkish translations:
meditasyonun
'A' demekte diretiyor
Fakat söyleyemiyoruz
ve meditasyon yapıyoruz diyebiliriz.
Bunu niye anlatıyor diye soracak olursanız
resmen dinleniyorlar diyebiliriz.
Kesin olarak söylemek imkansız.
Sizin güzel bir kız olduğunu söyleyebilir miyim?
Bazı kısımlarda kadınlar daha üstündü.
Bunun, benim üç sessiz devrim dediğim şeye
anlatabildim mi bilmiyorum
sana hangi önemli faydayı sağlayacağını bil.
bunun oldukça umut vadedici olduğunu,
Çin virüsü neredeyse yendi diyebiliriz
Bunu her zaman duyarsınız, ama bu doğru.
Hatta şunu da söyleyebiliriz,
Ayasofya neredeyse mermer ile kaplı diyebiliriz
Gittim, yaptım ve harbiden acayip bir duygu hissettim.
hiçbir canlı gereksiz diyemeyiz
O her zaman gerçeği söyler.
Bir dilin uluslararası olabilmesi için öyle olduğunu söylemek yeterli değildir.
Ben iyiyim ama biraz daha ileri gidip şunu söyleyeyim,
şimdi biz ne tuhaflık gördük nede gizem gördük diyebilirsiniz
dünyada tek hayvan besleyen canlı insan diyebilirz
Aslında şu anda zaman makinesi diye bir şey yok diyebiliriz
Planın kendisi tartışmalı bir şekilde Alp'leri geçmek kadar gözü pek bir karar.
Bir şey öğrendiğinizde ya bu bilgi kesin doğrudur deyip bunu
Aranızdan kim benim onun için çalıştığımdan daha çok benim için çalıştığına inanıyor?
1460 yılına gelindiğinde, Transilvanya Saxonları Vlad'a karşı öfkelerini
Siz bu topların her ikisinin de aynı ağırlıkta olduğunu söyleyebilirsiniz.
Bu durumda geçmiş ve gelecek kavramı yok diyebiliriz. Sadece şimdi kavramı var.
Bu durumda ise zaman yolculuğuna sadece ruh çıkar diyebiliriz yani beden kalır ve ruh gider