Examples of using "أجد" in a sentence and their turkish translations:
sürekli kafamda beliriyordu:
Bana yardım edecek birisini bulmam gerekiyor.
Saatimi bulamıyorum.
Belki Tom'u nerede bulabileceğimi bana söyleyebilirsin.
nasıl araya girsem diye düşünüyor,
doğru değil diyen birini bulabilirim."
- Nerede bir taksiye binebilirim?
- Nerede taksi bulabilirim?
Bunu sana anlatmanın başka yolunu bulamadım.
Umarım Boston'da bir iş bulabilirim.
Tom'u nerede bulabileceğimi bana söyleyinceye kadar gitmiyorum.
Aşağıya inmenin yolunu bulmalıyım.
Beş dakika sonra Paris üzerindeyiz,
Bu yerine koymak için bulmak istediğim bir kelime.
Demir taşıdım ama borçtan daha ağır bir şey bulmadım.
Tom'u buluncaya kadar aramaktan vazgeçmeyeceğim.
Tom'un aramamı istediğini şeyi hâlâ bulmadım.
Ben bütün iyileri tattım, ve sağlıklı olmaktan daha iyisini bulmadım.
O dergide ilginç bir şey bulmadım.
Evini bulmakta zorluk çekmedim.
Kendimi geri dönüşü olmadan aşağıda bulmak istemem.
İnsanlar bana ilerleyecek gücü nereden aldığımı sık sık soruyor.
ve yolda bir kestirmeyle karşılaşmayı ummaktan başka çare yok.
İyi bir koltuk almak amacıyla tiyatroya oldukça erken gittim.