Translation of "تخبرني" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "تخبرني" in a sentence and their turkish translations:

"بماذا تخبرني مشاعري؟"

''Duygum bana ne söylüyor?''

أريدك أن تخبرني الحقيقة.

Bana gerçeği söylemeni istiyorum.

لم تخبرني بهذا الأمر.

Onu bana söylemedin.

سارة تخبرني عن عائلتها السعيدة.

Sara bana mutlu ailesini anlatır.

كان عليك أن تخبرني أبكر.

Onu bana daha önce söylemeliydin.

لماذا لم تخبرني عن ماري؟

Bana neden Mary'yi anlatmadın?

إياك أن تخبرني، دعني أخمن.

Söyleme. Tahmin edeyim.

- ربّما يمكنك أن تخبرني أين هي.
- ربّما بإمكانك أن تخبرني عن مكان وجودها.

Belki bana onun nerede olduğunu söyleyebilirsin.

- لمَ لمْ تخبرني بأنّ اجتماعًا انعقد اليوم؟
- لمَ لمْ تخبرني بأنّ اجتماعًا عُقِدَ اليوم؟

Bugün bir toplantı olduğunu neden bana söylemedin?

الشيء الذي لم تخبرني به ويكيبيديا

Vikipedi yazılarının bana söylemediği şey,

لكنك لم تخبرني عن هذا قط!

Ama bu konudan bana hiç söz etmedin!

أيمكنك أن تخبرني متى يغادر القطار؟

Trenin ne zaman kalkacağını lütfen bana söyleyebilir misin?

لم لم تخبرني بهذا في العيادة؟

Bunu bana neden klinikte söylemedin?

لِم لَم تخبرني أنك كنت في نيويورك؟

Neden bana New York'ta olduğunu bildirmedin?

لم تخبرني بعد لماذا قررت ألا تذهب.

Niçin gitmemeye karar verdiğinizi hâlâ bana söylemediniz.

لن أغادر حتّى تخبرني بما أريد معرفته.

Bilmek istediğim şeyi bana söyleyinceye kadar gitmiyorum.

ماذا يمكنك أن تخبرني عن إختيار وظيفة؟

bir meslek seçme konusunda bana ne söyleyebilirsin?

هل بإمكانك أن تخبرني كيف حدث هذا؟

Bana bunun nasıl olduğunu söyleyebilir misin?

هل يمكنك أن تخبرني كيف أصل إلى المحطة؟

İstasyona nasıl gideceğimi bana söyleyebilir misiniz?

هل لك أن تخبرني كيف أصل إلى مركز لنكن؟

Lincoln Center'a nasıl gideceğimi bana söyleyebilir misiniz?

- ربّما تخبرني عن مكانٍ أجد فيه توم.
- ربّما تخبرينني عن مكانٍ أجد فيه توم.

Belki Tom'u nerede bulabileceğimi bana söyleyebilirsin.

- لن أذهب ما لم تخبرني أين أجد توم.
- لن أذهب ما لم تخبريني أين أجد توم.

Tom'u nerede bulabileceğimi bana söyleyinceye kadar gitmiyorum.