Translation of "مكانٍ" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "مكانٍ" in a sentence and their turkish translations:

في برجٍ أو مكانٍ ما،

cam kulesinde bir yerde,

- ربّما تخبرني عن مكانٍ أجد فيه توم.
- ربّما تخبرينني عن مكانٍ أجد فيه توم.

Belki Tom'u nerede bulabileceğimi bana söyleyebilirsin.

ومن الخطر التواجد في مكانٍ كهذا.

ve orada olmak çok tehlikeli.

كل صورنا الشخصية في مكانٍ واحد،

tüm selfilerimiz hepsi bir yerde;

منذ عدة سنوات، اعتدت العمل في مكانٍ مرهقٍ.

Birkaç yıl önce, yoğun bir yerde çalışıyordum.

يراودني إحساسٌ بأنّي قابلتها في مكانٍ ما سابقًا.

İçimde onunla daha önce karşılaştığım hissine sahibim.

ليس سَهلًا أن تعثر على مكانٍ جيدٍ للعيش.

Yaşayacak güzel bir yer bulmak kolay değil.

فضلاً عن وجوب البحث عن ذلك في مكانٍ آخر؟

ister misiniz?

على البشرية. وفي حال انتشاره في مكانٍ ما يجب التحرك عاجلاً.

Onu durdurmak için. Guardian gazetesi, Nepal'in dünyadaki en bulaşıcı ve ölümcül on salgından

- علينا أن نبدأَ من مكانٍ ما.
- علينا أن نبدأً من نقطة معيّنة.

Bir yerden başlamak zorundayız.