Translation of "Yapılan" in Spanish

0.059 sec.

Examples of using "Yapılan" in a sentence and their spanish translations:

Mermerden yapılan şeyler

Cosas hechas de mármol

Bölgede yapılan çalışmalarda

estudios en la region

Yapılan analiz işine benzer.

a fin de empezar la construcción.

Onun aksine yapılan süslemeler

Los adornos la hacían diferente

Bu taşlarda yapılan incelemede

en el examen de estas piedras

Fakat yapılan incelemede ise

pero en el examen realizado

Dikiş elle yapılan iştir.

La costura es un trabajo manual.

Menopoza girmeden yapılan ilk taraması.

cuando se la escaneó por primera vez, antes de la menopausia.

Arkeolojik açıdan yapılan kazılar derken

Cuando decimos excavaciones arqueológicas

Yapılan iş yanına kâr kalmayacak.

Esto no va a quedar así.

Rahip yeni yapılan kiliseyi kutsadı.

El sacerdote bendijo la iglesia recién construida.

Bunların hepsi online olarak yapılan şeyler.

todo eso se hace en línea.

Daha geçen yıl yapılan bir araştırma,

El pasado año, había un estudio confirmando que existe un nexo

Işte o baskın yapılan topluluk Türklerdi

esa comunidad dominante eran los turcos

Yapılan gözlemlerde kuyruklu yıldızları bünyesinde barındırıyor

contiene cometas en las observaciones realizadas.

Bölgede yapılan araştırmalarda gök taşına rastlanmamıştı

En las investigaciones realizadas en la región, no se encontraron meteoros.

Japonya'da yapılan arabalar tüm dünyada kullanılmaktadır.

En todo el mundo se usan autos fabricados en Japón.

İlk olarak, laboratuvarlarda yapılan deneylerden bahsedelim.

Antes hablemos sobre los experimentos realizados en laboratorios.

Peynir ve tereyağı sütten yapılan ürünlerdir.

El queso y la mantequilla son productos lácteos.

"Önemli olan bahçe değil, yapılan bahçe işleri."

"No es el jardín, es la jardinería lo que cuenta".

Öncelikle, adliye güvenliğinden geçerken yapılan aramadan bunalıyorlar.

Primero, están molestos por tener que pasar el control la seguridad de la corte.

Yapılan arkeolojik kazılarda 2. Ayasofya'nın kalıntılarına rastlayabiliyoruz

podemos encontrar las ruinas de la 2da Santa Sofía en las excavaciones arqueológicas

Milyon yıllık kayaçlarda yapılan incelemeler sonucunda ise

Como resultado de los exámenes realizados en rocas de millones de años.

Başkan tarafından yapılan konuşma taraftarlarını mutlu etti.

El discurso hecho ayer por el presidente deleitó a sus partidarios.

Sıcak çukulata çukulata özünden yapılan bir içecektir.

El chocolate caliente es una bebida hecha a base de chocolate.

Picasso tarafından yapılan resmi hiç gördünüz mü?

¿Habéis visto alguna vez un cuadro pintado por Picasso?

Öğretmen öğrenciler tarafından yapılan gramatik hataları gösterdi.

El maestro señaló los errores gramaticales cometidos por los alumnos.

Rembrandt tarafından yapılan bu tablo bir başyapıttır.

Esta pintura de Rembrandt es una obra maestra.

Harvard Business Review tarafından yapılan bir çalışmada

De hecho, un estudio hecho por la Harvard Business Review,

Pordmed.gov 'i kullanarak son yapılan araştırmaları okumaya başladım.

Investigué los últimos avances usando podmed.gov.

M.Ö. 400'de, tedavi yapılan tapınaklar inşa edildi

En el 400 a. C. se erigieron templos de sanación

Yabancıların kafaları, onlara yapılan iddiaların doğası gereği karışık,

Están confundidos sobre la naturaleza de sus cargos,

çünkü daha önce yapılan ilk iki tanesi yıkıldı

porque los dos primeros anteriores fueron destruidos

Ve tüm dünyada izlenebilecek şekilde yapılan bir film

y una película hecha para ver en todo el mundo

Yapılan testler sonucu ise 12.000 yıllık olduğu anlaşıldı

Como resultado de las pruebas, se entendió que tenía 12,000 años.

Şehre yapılan saldırılarda ise büyük bir önem taşıdı

Fue de gran importancia en los ataques a la ciudad.

Yapılan yapının büyüklüğünü bir düşünün şimdi karınca için

Piense en el tamaño de la estructura ahora para la hormiga

Ve son yapılan artık restore çalışmalarından sonra ise

Y después del último trabajo de restauración realizado

O her zaman rakipleri tarafından yapılan hatalardan yararlanır.

Siempre saca provecho de los errores cometidos por sus rivales.

Beslenme ve malzeme gibi alanlara yapılan yatırımları da içeriyordu.

Esto incluye inversión en áreas como nutrición y materiales.

Geçenlerdeki, Anthon Bourdain'in ölümüne yapılan bazı haberlere bir bakın.

Solo piensen acerca de los reportajes referidos a la muerte de Anthony Bourdain.

Size birbiri ardına yapılan çalışmaları ve dünyanın her yerinden

Y les comento que las historias como Bassam están en todo el mundo,

Ayrıca şirketin tüm elemanlarıyla yapılan toplantılar için de güzel.

sino también en la reunión general de la compañía.

O gece TV'de yakın çekim yapılan tek güvenlik bendim.

Era el único guardia en primer plano de la TV, esa noche.

Her saati çalıştı . Uzay aracına yapılan tüm sesli iletişimler

Todas las comunicaciones de voz a la nave espacial pasaban a través del comunicador de cápsula o

Bu, bir grup Alman fizikçi tarafından yapılan bir video.

Este es un vídeo hecho por un grupo de físicos alemanes.

Renkçilik, daha koyu ten rengine sahip olanlara karşı yapılan ayrımcılık,

El colorismo, la discriminación de aquellos de piel más oscura,

Laura için yapılan sürpriz parti bu gece değil, yarın gece.

La fiesta sorpresa para Laura no es esta noche, sino mañana por la noche.

Pazar sabahı saat on bir, Amerika'da en çok ayrımcılık yapılan saat.

el domingo a las 11 de la mañana es "la hora más segregada" en EE. UU.

Itmiştir. Mahran, ikiyüz yirmi evlilik sözleşmesinin Mısır'da son zamanlarda yapılan bir deney

Por un período temporal, en lugar de separarse definitivamente, la idea se encontró favorable entre

Peynir, inek, keçi, koyun, ve diğer memelilerin sütlerinden yapılan bir katı gıdadır.

El queso es un alimento sólido elaborado a partir de la leche de vaca, cabra, oveja u otros mamíferos.

Tatoeba Projesinde harf çevirisi yapılan diller; Japonca, Çince, Şangayca, Gürcüce ve Özbekçedir.

Los lenguajes que han recibido transliteración en el Proyecto Tatoeba son japonés, chino, shanghainés, georgiano y uzbeko.

Batıda yapılan çalışmalar, kanserin büyümesini önleyebileceğini ve morfinden daha etkili bir uyuşturucu olabileceğini göstermiştir.

Estudios occidentales han mostrado que puede inhibir el crecimiento de cáncer y bloquear el dolor mejor que la morfina.

Borodino katliamının ortasında Ney, Rus toprak işlerine yapılan saldırının ardından kolorduyla birlikte saldırıya geçti

En medio de la matanza de Borodino, Ney dirigió su cuerpo en ataque tras ataque en los terraplenes

Çevirdiğiniz cümlenin iyi bir çevirisini yapın. Diğer dillere yapılan çevirilerin sizi etkilemesine izin vermeyin.

Haz una buena traducción de la oración que estás traduciendo. No dejes que las traducciones a otras lenguas te influencien.

Kurbanın katili tarafından yapılan çarpıcı betimleme, gözyaşları içinde mahkemeyi terk eden annesine çok ağır geldi.

La descripción gráfica del asesinato de la víctima fue muy dura para su madre, quien salió llorando de la corte.

18 Haziran'da Niigata şehir akvaryumunda, bir çalışan tarafından yapılan bir hata yüzünden 7000 balık öldü.

El 18 de junio en el acuario de la ciudad de Niigata murieron 7000 peces por causa del error de un empleado.