Translation of "Yandan" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Yandan" in a sentence and their spanish translations:

Diğer yandan Afrika kıtası,

Ahora bien, el continente africano, por otro lado,

Diğer yandan kontrol grubu hastaları

El grupo de control, por otro lado,

Bir yandan Ingolf'u gerçekten sevmiştim.

Por un lado, realmente me gustaba Ingolf.

Diğer yandan Amerika'da, Concord, Massachusetts'te

Mientras tanto en EE.UU., en Concord, Massachusetts,

Diğer yandan finansman arayan sanatçılar

Por otra parte, tenemos artistas en busca de financiamiento.

Diğer yandan bunu görmezden gelirseniz

En caso contrario, si lo ignoramos,

Ortada kuyu var yandan geç

hay un pozo en el medio

Yandan çıkarın. Onunla oynamaya başlamayın.

Quñitatela y no juegues con ella.

Bir yandan tehlike var, bir yandan da aşk sayesinde dikkatini o tehlikeden uzaklaştırabiliyorsun.

cómo puede haber peligro y puede haber... distraerse del peligro por el amor.

Yüzünüze yandan bir el feneri tutarlardı

Iluminaban tu perfil con una linterna

Diğer yandan, eğer suçluluk, düşmanlık, depresyon, vücudunuzda

Por otro lado, si uno se siente culpable, hostil, deprimido

Öte yandan bir hobim vardı: Şarkı söylemek.

Pero tenía una afición que era cantar.

Bir yandan ışık ve sesle okuyup yazarken

lectura y escritura neurales con luz y sonido,

, diğer yandan Mısır toplumunda dolaşan, geleneksel evlilikler,

reveló que el número total de matrimonios consuetudinarios entre escolares y

Sen gençsin. Diğer yandan ben çok yaşlıyım.

- Tú eres joven. Yo, por el contrario, soy muy viejo.
- Tú eres joven. Yo, por el contrario, soy muy vieja.
- Tú eres joven. Yo, en cambio, soy muy mayor.

Bir diğer yandan yanıtlara rastlayamıyor, harekete geçildiğini görmüyordum.

pero no viendo las respuestas, no viendo la acción, en el otro lado.

Öte yandan, karanlık ve büyüleyici bir tarafa sahip,

Por el contrario, hay muchísimos biopics muy cautivadores

Bir yandan da şöyle dedim "Bunu yapabilir miyim?

Y pensaba: "¿Puedo hacer eso?

öte yandan sanal bir kapışmada deterjan kapsülü yemeleri,

pero comen detergente por un reto viral,

Soult, düşmanı kafasını karıştıran bir yandan saldırı başlattı.

Soult lanzó un ataque de flanqueo que confundió al enemigo.

Bir taraftan o iyi biri, diğer yandan tembel.

Por un lado él es gentil, pero por el otro, él es perezoso.

Bir yandan elinde para olan kurum ve insanlar var.

Por una parte, tenemos instituciones y gente con dinero.

Öte yandan bazı hayvanlar geceyi avantaja çevirir. YAĞMUR ORMANLARINDA GECE

Pero algunos animales usan la noche a su favor. SELVA NOCTURNA

Burası yaz aylarında çok nemli olur. Öte yandan kışın çok kurak olur.

Aquí hace mucha humedad en los meses de verano. Por otro lado, el invierno es muy seco.