Translation of "Diğer" in Spanish

0.017 sec.

Examples of using "Diğer" in a sentence and their spanish translations:

Diğer taraftan,

Y a la inversa,

Diğer tarafa atlayın.

saltar al otro lado.

Diğer bir deyişle,

En otras palabras,

Ve diğer insanları,

debemos dejar de culpar a los demás,

--özellikle diğer insanları--

sobre todo dejar de culpar a los demás,

Diğer bir deyişle

En otras palabras,

Diğer yöntemlerle birlikte

demorarlo

Diğer yanında ise

Y en el otro extremo

Diğer Türkler sahiplenmektedir

otros turcos poseen

Diğer örnek? Empati.

¿Siguiente ejemplo? La empatía.

Diğer kızlar neredeler?

- ¿Dónde están las otras chicas?
- ¿Dónde están las otras muchachas?
- ¿Dónde están las otras niñas?

O diğer telefonda.

Él está con otro teléfono.

Diğer çocuklar gülümsedi.

Los otros chicos sonrieron.

Ben diğer ambulanstayım.

¡Yo estoy en la otra ambulancia!

Diğer çocuklar güldü.

Los otros niños se reían.

Tom diğer hatta.

Tom está en la otra línea.

Diğer öğrenciler güldü.

Los demás estudiantes rieron.

Tom diğer odada.

Tom está en la otra habitación.

Diğer insanları kötülememeliyiz.

- No debemos menospreciar a los demás.
- No deberíamos despreciar a otras personas.

Diğer seçenekler kalır.

- Todavía quedan más opciones.
- Todavía quedan otras opciones.

Diğer şanslar olacak.

Habrá más oportunidades.

Cehennem, diğer insanlardır!

- El infierno son los otros.
- El infierno son los demás.

- Diğer insanları hor görmemeliyiz.
- Diğer insanlara tepeden bakmamalıyız.

No debemos menospreciar a los demás.

Bir diğer kötü buluşmayı.

otra cita nefasta.

Resmin diğer tarafını keşfedebilirsiniz.

podemos explorar la otra cara de la moneda.

"Diğer tarafa atlayın" ifadesinin

"Saltar al otro lado" implica

Ve bazı diğer kuruluşlarla,

y algunas otras instituciones,

Kısaca,diğer bir deyişle,

Así pues, en otras palabras,

Bir diğer büyük oyuncu.

así como acuerdos entre la población y el estado.

Diğer her şeyi etkiliyorlar.

Impactan a todos los demás.

Diğer yarısı ise azalmıştı.

La otra mitad, menor actividad.

Asansörün diğer tarafına geçtiler.

se alejaban en el ascensor.

Bir diğer uçan araç.

Bueno, otro recipiente volador.

Diğer savunma ise lanet.

La siguiente defensa es fatalidad.

Diğer ilkemiz ise tarafsızlık.

El siguiente principio es la neutralidad.

Diğer ilke ise anlamaktır.

El siguiente principio es entender.

Diğer yandan Afrika kıtası,

Ahora bien, el continente africano, por otro lado,

Diğer konu, etkinliğin zamanlaması,

Otro tema fue el momento del evento,

Böylece diğer Jomsviking'ler kurtulur.

Así que los otros Jomsvikings se salvaron.

Diğer dinlere saygısı sıfır!

¡El respeto por otras religiones es cero!

Diğer içecek çeşitlerinden hoşlanmıyorum.

- No me gustan otros tipos de bebidas.
- No me gustan los demás tipos de bebidas.

Diğer insanların işine karışmayın.

No se meta en vidas ajenas.

Diğer grupta olmak istiyorum.

- Quiero estar en el otro grupo.
- Quiero ser del otro grupo.

Diğer takımda olmak istiyorum.

Quiero estar en el otro equipo.

Kilise caddenin diğer tarafındadır.

La iglesia está del otro lado de la calle.

Ayın diğer tarafını göremiyoruz.

No podemos ver el otro lado de la Luna.

O, diğer tarafa geçti.

Él cruzó al otro lado.

Diğer erkek kardeşiniz nerede?

Dónde está tu otro hermano?

Diğer dilleri öğrenmeyi severim.

Me encanta aprender otras lenguas.

Kale nehrin diğer tarafında.

El castillo está al otro lado del río.

Nehir tepenin diğer tarafında.

Al otro lado de la cuesta está el río.

Süpermarket caddenin diğer tarafında.

El supermercado está en el otro lado de la calle.

Diğer tarafa nasıl gidebilirim?

¿Cómo llego al otro lado?

Tom diğer çocuklardan farklı.

Tomás es diferente a los otros muchachos.

Diğer şeyler daha önemlidir,

interesan otras cuestiones

Diğer insanların yaşamlarına karışmamalıyız.

No se meta en la vida ajena.

Konuşma diğer konulara geçti.

La conversación derivó hacia otros temas.

Diğer annelerle hevesle konuşacağım.

Con gusto hablaría con otras mamás.

Ben diğer adamlardan farklıyım.

Soy diferente al resto.

Bir diğer memnun müşteri.

Otro cliente satisfecho.

- Diğer gemiyle iletişim kurmayı denedik.
- Diğer gemiyle irtibat kurmaya çalıştık.

Tratamos de contactar al otro barco.

- Onlar sokağın diğer tarafında yaşıyorlar.
- Onlar yolun diğer tarafında yaşıyorlar.

Viven al otro lado de la calle.

Fakat diğer duyguları da uyuşturuyordu.

Pero además, apagaban otras emociones.

Bir diğer kötü buluşmaya göre,

otra cita nefasta,

Hem diğer insanların faydalanması için.

y de los demás.

Tüm bildiğim diğer şeyler sıkıcıydı.

Todo lo que sabía era que las otras eran aburridas.

İnsanlar diğer insanları hoş karşılamak

uno en que la gente es capaz de hacer de todo

Orada camın diğer tarafında otururken

Y mientras estaba sentado allí al otro lado del cristal

Binlerce ama binlerce diğer mülteciyle.

que huyen de todo tipo de persecución y tortura.

''Okulda yapabileceğiniz diğer şeylerle karşılaştırınca

"Estudiar lenguas extranjeras es una pérdida de tiempo,

Diğer tahlillerde bir sorun yoktu,

Pero ninguna otra prueba era negativa.

Diğer yandan kontrol grubu hastaları

El grupo de control, por otro lado,

Diğer ülkeler iyi durumda değildi.

Otros países no lo han hecho tan bien.

Diğer sınır noktaları çok uzaktaydı --

Otros puntos de inflexión estaban muy lejos,

Kendimi denklemin diğer tarafında buluyorum

me vi en la otra cara de la moneda,

Ya aldığı diğer ilaçlarla çatıştığından

¿Qué pasa si no pueden darle propranolol a alguien

Diğer konuşmacıların da söylediği gibi;

Y como mis compañeros han dicho,

Sahipliğindeki diğer tüm nesneler gibi,

Como lo hacen los otros objetos de su propiedad,

Diğer çalışmalar da bunu destekliyor.

Y otros estudios también lo confirman.

Diğer taraftan gidelim! Nereye gitti?

¡Por el otro lado! ¿A dónde se fue?

Hayatta, görünüşleri ve diğer insanların

siempre que no tengan ningún propósito en la vida

Bir diğer macera olarak gördükleri

donde los niños crecen

Bundan dolayı diğer insanların da

Y necesitaba permitir que los demás tuvieran la misma oportunidad

Diğer yandan Amerika'da, Concord, Massachusetts'te

Mientras tanto en EE.UU., en Concord, Massachusetts,

Diğer yıllarda daha az öğreniyorlar.

esos niños aprenden menos a lo largo del año escolar.

Eğitimciler diğer harika eğitimcilerle çalışmak

los educadores quieren trabajar con otros grandes educadores

ABD, dünyadaki diğer tüm milletlerden

EE. UU. encarcela a más personas per cápita

Diğer yandan finansman arayan sanatçılar

Por otra parte, tenemos artistas en busca de financiamiento.

Diğer tutuklularla bir arada kalırdık.

estábamos mezclados con los presos comunes.

Ve yaklaşık 135 diğer şeyi.

y alrededor de otras 135 cosas.

Kantabai ve diğer kadınlara, kadınlarımız

Le dije a Kantabai y a otras mujeres

Diğer yandan bunu görmezden gelirseniz

En caso contrario, si lo ignoramos,

Diğer yarasalara da kolayca atlıyor

Salta a otros murciélagos fácilmente

Bir diğer iddaa'ları ise şu

Otra apuesta es que

Diğer hayvanlarda olmayan bir şekilde

a diferencia de otros animales

Diğer bazı çocuklar birlikte geldi.

Unos otros chicos fueron con nosotros.

Bill diğer insanlarla asla tartışmaz.

Bill nunca discute con otras personas.

Diğer gezegenlerde hayat var mı?

¿Hay vida en otros planetas?