Translation of "Uzundur" in Spanish

Onun bacakları uzundur.

Sus piernas son largas.

Kızın boyu uzundur.

La mujer es alta.

Tom sınıfında en uzundur.

Tom es el más alto de su clase.

Tom benden daha uzundur.

Tom es más alto que yo.

Tom ailesinde en uzundur.

Tom es el más alto de su familia.

Tom Jack kadar uzundur.

Tom es tan alto como Jack.

Tom annesinden daha uzundur.

Tom es más alto que su madre.

Tom Jim kadar uzundur.

Tom es tan alto como Jim.

Onun ailesindeki herkes uzundur.

En su familia todos son altos.

O, benim kadar uzundur.

Es igual de alto que yo.

Kumiko Tom kadar uzundur.

Kumiko es tan alta como Tom.

Tom benden daha uzundur?

Tom es más alto que yo.

Tom sınıfta en uzundur.

- Tom es el más alto de su clase.
- Tom es el más grande de la clase.

Saçım Jane'inki kadar uzundur.

Mi cabello es igual de largo que el de Jane.

Tom sınıfımızda en uzundur.

Tom es el más alto de nuestro curso.

Mary Tom kadar uzundur.

Mary es tan alta como Tom.

Gündüzler gecelerden daha uzundur.

Los días son más largos que las noches.

O babası kadar uzundur.

- Él es igual de alto que su padre.
- Él es tan alto como su padre.

O, sınıfında en uzundur.

Es el más alto de su clase.

Günler yazın daha uzundur.

Los días son más largos en verano.

Bilal, Karam'dan daha uzundur.

Bilal es más alto que Karam.

Bazlarının burunları uzundur bazılarının dilleri

algunos de ellos tienen narices largas

Tom iki çocuktan daha uzundur.

Tom es el más alto de los dos chicos.

O, erkek kardeşinden daha uzundur.

Él es más alto que su hermano.

Taro hariç, Jiro en uzundur.

Aparte de Taro, Jiro es el más alto.

Genellikle, erkekler kadınlardan daha uzundur.

En términos generales, los hombres son más altos que las mujeres.

O, neredeyse benim kadar uzundur.

- Él es casi tan alto como yo.
- Es casi tan alta como yo.

Nil Nehri dünyada en uzundur.

El río Nilo es el más largo del mundo.

Bu duvar oradakinden daha uzundur.

Esta pared es más alta que esa.

Erkekler, genellikle, kızlardan daha uzundur.

Los muchachos, en general, son más altos que las muchachas.

O, neredeyse senin kadar uzundur.

Casi es tan alta como tú.

Hayat kısadır ama yeterince uzundur.

La vida es corta, pero lo suficientemente larga.

O, benim babam kadar uzundur.

Es tan alto como mi padre.

Bu kalem ne kadar uzundur?

¿Cuánto mide este lápiz?

Çoğu basketbol oyuncusu çok uzundur.

La mayoría de los jugadores de baloncesto son muy altos.

O, senden biraz daha uzundur.

Él es un poco más alto que tú.

Tom karısından üç inç daha uzundur.

Tom es tres pulgadas más alto que su esposa.

Küçük erkek kardeşim benden daha uzundur.

Mi hermano menor es más alto que yo.

Benim tüm akrabalarım benden daha uzundur.

Todos mis parientes son más altos que yo.

Bu duvar o duvardan daha uzundur.

Esta pared es más alta que esa.

İngilizce konuşan o oğlan benden daha uzundur.

Ese chico que está hablando inglés es más alto que yo.

Tom sınıfımızda herhangi bir çocuk kadar uzundur.

Tom es tan alto como cualquier niño en su clase.

O başka herhangi bir çocuktan daha uzundur.

Él es más alto que todos los otros chicos.

Bu, dünyadaki herhangi bir köprüden daha uzundur.

Este es más largo que cualquier otro puente en el mundo.

Bu ağaç yaklaşık şu ağaç kadar uzundur.

Este árbol es casi tan alto como ese.

Bir tavşanın kulakları bir tilkininkinden daha uzundur.

Las orejas de un conejo son más largas que las de un zorro.

Genel olarak konuşursak, erkekler kadınlardan daha uzundur.

- En términos generales, los hombres son más altos que las mujeres.
- En general, los hombres son más altos que las mujeres.

Nil dünyadaki diğer herhangi bir nehirden daha uzundur.

El Nilo es más largo que cualquier otro río del mundo.

Shinano Japonya'daki başka herhangi bir nehirden daha uzundur.

El río Shinano es el río más largo en Japón.

Shinano Nehri Japonya'daki herhangi bir nehirden daha uzundur.

El río Shinano es más largo que cualquier otro de Japón.

Bir kadının saçı uzun, diliyse daha da uzundur.

El cabello de una mujer es largo; su lengua es aún más.

- Tom babası kadar uzundur.
- Tom babası kadar uzun boylu.

Tom es tan alto como su padre.

- Benim saçım Jane'inki kadar uzun.
- Saçım Jane'inki kadar uzundur.

Mi cabello es igual de largo que el de Jane.

- Benim birader bayağı uzundur.
- Erkek kardeşimin boyu aşırı uzun.

Mi hermano es realmente alto.

- Bilal, Karam'dan daha uzundur.
- Bilal, Karam'dan daha uzun boyludur.

Bilal es más alto que Karam.

O benden iki yıl daha büyüktür fakat benden daha az uzundur.

Él es más viejo que yo por dos años, pero es menos alto que yo.

Tom hem Mary'den ve hem de onun erkek kardeşinden daha uzundur.

Tom es más alto que María y que su hermano.

- O, sınıfında en uzundur.
- Sınıfın en uzunu o.
- Sınıfın en uzun boylusu.

Es el más alto de su clase.

- Küçük erkek kardeşim benden daha uzun.
- Küçük erkek kardeşim benden daha uzundur.

Mi hermano menor es más alto que yo.

- O babası kadar uzundur.
- Boyu babası kadar.
- Babasıyla aynı boyda.
- Babası kadar uzun.

Él es igual de alto que su padre.

- Tom Mary'den çok daha uzundur.
- Tom Mary'den çok daha uzun boylu.
- Tom Mary'den çok daha uzun.

Tom es mucho más alto que Mary.