Translation of "Uzanıyor" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Uzanıyor" in a sentence and their spanish translations:

ötelerine uzanıyor.

y más allá de las soluciones poderosas.

O, kanepede uzanıyor.

- Él está tumbado en el sofá.
- Está tumbado en el sofá.

Kayalığın bu yüzü boyunca uzanıyor.

Va por toda la cara de la montaña.

Tüneller dağların altından kilometrelerce uzanıyor.

Y se adentraron kilómetros bajo las montañas.

Fakat aslında, vücudun derinlerine uzanıyor.

pero la verdad es que se extiende hacia el interior del cuerpo.

Geniş bir çöl önümüzde uzanıyor.

Un vasto desierto se extiende ante nosotros.

Tom TV izleyerek kanepede uzanıyor.

- Tom está acostado en el sofá viendo TV.
- Tom está echado en el sofá viendo la tele.

- Tom yatakta hasta yatıyor.
- Tom yatakta hasta uzanıyor.

Tom está en la cama enfermo.

Tahrip edilmiş kasabalar ve yakılmış çiftlikler gözün görebildiği kadar uzanıyor.

Pueblos destruidos y tierras de cultivo quemadas tan lejos como el ojo pueda ver.

Mağara içeriye kadar uzanıyor. Burası kamp için fena bir yer değil.

La cueva sigue hacia adentro. No es un mal lugar para acampar.

Mağara içeriye kadar uzanıyor. Burası kamp için fena  bir yer değil.

La cueva sigue hacia adentro. No es un mal lugar para acampar.

Sütunları 2 km kadar uzanıyor. hiçbir doğal arazi özelliği ile korunmaz.

Su columna tiene unos 2 km de largo, y no está protegida por ninguna característica natural del terreno.

Fransa'da Mareşal veya Maréchal unvanı en azından 13. yüzyıla kadar uzanıyor.

En Francia, el título de mariscal, o mariscal, se remonta al menos al siglo XIII.

- Bu muhteşem katedral Orta Çağ'a dayanır.
- Bu görkemli katedral Ortaçağ'dan kalma.
- Bu görkemli katedralin yapılış tarihi, Orta Çağ'a kadar uzanıyor.

Esta magnífica catedral es de la Edad Media.