Translation of "John'la" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "John'la" in a sentence and their spanish translations:

John'la konuşmak istiyorum.

Me gustaría hablar con John.

Tom'la Mary John'la konuşmadı.

Tom y Mary no hablaron con John.

John'la konuşan kız Susan'dır.

La chica que está hablando con John es Susan.

- Tom, Mary'nin John'la konuşmasını istemedi.
- Tom, Mary'den John'la konuşmasını istemedi.

Tom no quería que Mary hablase con John.

Tom; Mary ve John'la takılırdı.

Tom acostumbraba a pasar el rato con Mary y John.

Tom Mary'nin John'la konuşmasını istemedi.

Tom no quería que Mary hable con John.

Londra'dayken Mary ve John'la karşılaştım.

Cuando estaba en Londres vi a Mary y a John.

Tom Mary'yi John'la gördüğüne şaşırmadı.

Tom no estaba sorprendido de ver a Mary con John.

Tom ve Mary, John'la konuşuyorlar.

Tom y Mary están conversando con John.

Tom Mary'nin John'la çıktığını bilmiyordu.

Tom no sabía que Mary estaba saliendo con John.

Tom, Mary'yi John'la konuşurken gördü.

Tom vio a Mary charlando con John.

Tom üniversitede John'la birlikte kaldı.

Tom se alojaba con John en la universidad.

Tom Mary'nin John'la konuşmasını istedi.

Tom quería que Mary hablase con John.

Tom ve Mary, John'la ilgilenecek.

Tom y Mary cuidarán de John.

Tom ve Mary, John'la arkadaşlar.

Tom y Mary son amigos de John.

Tom, Mary'yi John'la birlikte yakaladı.

Tom alcanzó a Mary y John.

Tom ve Mary, John'la birlikteler.

Tom y Mary están con John.

Tom, Mary'yi John'la konuşurken duydu.

Tom oyó a Mary charlar con John.

Tom Mary'nin John'la olduğunu biliyordu.

Tom sabía que Mary estaba con John.

Tom Mary'nin John'la tanışmasını istiyor.

Tom quiere que Mary conozca a John.

Tom Mary'ye John'la konuşmasını söyledi.

Tom le dijo a Mary que hablara con John.

Tom Mary'ye John'la yüzmemesini söyledi.

Tom le dijo a Mary que no nadara con John.

Tom Mary'nin John'la ilgilendiğini düşünüyor.

Tom cree que Mary se interesa por John.

- Tom Mary'nin John'la çıktığını duyduğunda tepesi attı.
- Tom Mary'nin John'la çıktığını duyduğunda öfkelendi.
- Tom Mary'nin John'la çıktığını duyduğunda deliye döndü.

Tom se salió de sus casillas cuando oyó que Mary había salido con John.

Tom Mary'nin John'la birlikte olduğunu düşündü.

Tom pensó que Mary estaba con John.

Tom ve Mary John'la konuşmak istemiyor.

Tom y Mary no quieren hablar con John.

Sanırım Tom, Mary'nin John'la çıkmasını istemiyordu.

Creo que Tom no quería que Mary saliera con John.

Tom ve Mary, John'la birlikte bekliyorlar.

Tom y Mary están esperando con John.

Tom, Mary'yi John'la dans ederken gördü.

Tom vio a Mary bailar con John.

Tom, Mary'ye John'la konuşmaya gitmesini söyledi.

Tom le dijo a Mary que fuera a hablar con John.

Tom Mary'ye John'la hiç tanışmadığını söyledi.

Tom le dijo a Mary que nunca había conocido a John.

Tom Mary'nin John'la olduğunu düşündüğünü söyledi.

Tom dijo que pensaba que Mary estaba con John.

Tom Mary'yi John'la konuşmaktan vazgeçirmeye çalıştı.

Tom trató de detener a Mary de que hablara con John.

Tom Mary'nin John'la çıkması fikrine katlanamaz.

Tom no puede soportar la idea de que Mary salga con John.

Tom ve Mary'yi John'la oynatmaya çalıştım.

- Quiero hacer que Tom y Mary jueguen con John.
- Intenté hacer que Tom y Mary jugaran con John.

Tom, Mary ve John'la birlikte büyüdü.

Tom creció con Mary y John.

Tom ve Mary şimdi orada John'la birlikteler.

Tom y Mary están allí ahora con John.

Tom John'la evlenmemesi için Mary'yi ikna etti.

Tom convenció a Mary para que no se casase con John.

Tom Mary'ye neden John'la çıkmaması gerektiğini söyledi.

Tom le dijo a Mary por qué no debería salir con John.

Tom Mary'yi John'la birlikte sinemada gördüğünü söyledi.

Tom dijo que vio a Mary en el cine con John.

Tom hem Mary hem de John'la arkadaştı.

Tom era amigo tanto de Mary como de John.

Tom Mary'yi John'la tek başına bırakarak gitti.

Tom se fue, dejando a Mary sola con John.

Tom Mary'yi John'la yalnız bırakmak üzere değildi.

Tom no estaba dispuesto a dejar a Mary sola con John.

Tom Mary'ye John'la nasıl tanıştığını söyledi mi?

¿Le ha contado Tom a Mary cómo conoció a John?

Tom çarşamba günü Mary'nin John'la buluşmasını ayarladı.

Tom lo ha organizado para que Mary se encuentre con John el miércoles.

Tom, Mary'nin John'la ne zaman tanıştığını bilmiyordu.

Tom no sabía cuándo Mary conoció a John.

Tom, Mary'nin John'la birlikte çıkması fikrini sevmedi.

A Tom no le gustaba la idea de que Mary saliese con John.

Tom, Mary'den konuyu John'la tartışmamasını rica etti.

Tom le pidió a Mary que no discutiera acerca del asunto con John.

Tom'un bütün istediği Mary'nin John'la geçinmeyi öğrenmesiydi.

Todo lo que Tom quería era que Mary aprendiera a llevarse bien con John.

Lehçesinden dolayı, Tom her zaman John'la alay eder.

Tom siempre se burla de John por su dialecto.

O John'la tanışmadan önce, Tom Mary'nin erkek arkadaşıydı.

Tom era el novio de Mary antes de que ella conociera a John.

Tom'un bildiği kadarıyla, Mary John'la birlikte Boston'da olabilirdi.

Según la información de Tom, Mary podría estar en Boston con John.

Tom, Mary'yi terk ettikten sonra John'la görüşmeye başladı.

Después de que Tom plantara a Mary, ésta comenzó a verse con John.

Kimle gitmeyi tercih edersin, Tom'la mı yoksa John'la mı?

¿Con quién preferirías salir, con Tom o con John?

Mary John'la buluşmak için çıksa, Tom kesinlikle memnun olmaz.

Tom seguro que no estaría contento si Mary fuera a una cita con John.

Tom Mary'ye John'la tekrar çıkmayı şimdiye kadar düşünüp düşünmeyeceğini sordu.

Tom preguntó a Mary si consideraría alguna vez volver a salir con John.

Tom ve Mary her ikisi de John'la Boston'a gitmek istedi.

Los dos, Tom y Mary, querían ir a Boston con John.

Mary John'la çalışmış olan otobüs şoförünün yan dairesinde mi oturuyor?

- ¿Mary vive al lado del conductor de autobús con el que trabajó John?
- ¿Mary vive al lado del conductor de autobuses que trabajó con John?

Tom Mary'nin çocuklarıyla ilgili yaşadığı problem hakkında John'la konuşmasını istedi.

Tom quería que Mary hablase con John del problema que ella estaba teniendo con sus niños.

- Tom, Mary'ye John'la ilgili ne söyledi?
- Tom Mary'ye John hakkında ne söyledi?

¿Qué le dijo Tom a Mary sobre John?