Translation of "Mary'den" in Spanish

0.011 sec.

Examples of using "Mary'den" in a sentence and their spanish translations:

- Tom, Mary'den haber almadı.
- Tom, Mary'den işitmedi.

Tom no ha oído de Mary.

- Tom, Mary'den kaçınmaktadır.
- Tom, Mary'den uzak duruyor.

Tom ha estado evitando a Mary.

Tom, Mary'den korkuyordu.

- Tom temía a Mary.
- Tom tenía miedo de Mary.

Tom, Mary'den çekindi.

Tom evitaba a María.

Ben Mary'den etkilendim.

Me siento atraído por Mary.

Tom, Mary'den saklanıyor.

Tom se está escondiendo de Mary.

Tom, Mary'den korkuyor.

Tom le tiene miedo a María.

Tom, Mary'den hoşlanmıyor.

A Tom no le agrada Mary.

Tom, Mary'den hoşlanmıyordu.

- A Tom no le gustaba Mary.
- A Tom no le gustó Mary.

Tom, Mary'den korktu.

A Tom comenzó a temerle a Mary.

- Tom, Mary'den nefret ediyor.
- Tom, Mary'den nefret eder.

Tom odia a Mary.

- Mary'den daha iyi yüzüyor.
- Mary'den daha iyi yüzer.
- O, Mary'den daha iyi yüzer.

Ella nada mejor que Mary.

- Tom Mary'den bebeği zorla aldı.
- Tom Mary'den bebeği kaptı.

Tom le arrancó la muñeca a Mary.

- Tom, Mary'den kaçınmaya çalışıyor.
- Tom, Mary'den uzak durmaya çalışıyor.

Tom ha estado intentando evitar a Mary.

- Tom, Mary'den daha kısadır.
- Tom Mary'den daha kısa boylu.

Tom es más bajo que Mary.

Tom, Mary'den nefret ediyor.

Tom odia a Mary.

Tom Mary'den özür diledi.

Tom le rogó perdón a Mary.

Tom gözlerini Mary'den alamadı.

Tom no pudo apartar la mirada de Mary.

Tom Mary'den iyi yüzer.

Tom nada mejor que Mary.

Mary'den özür dilemen gerekir.

Deberías pedirle disculpas a Mary.

O adam Mary'den uzun.

- Ese hombre es más alto que Mary.
- Aquel hombre es más alto que Mary.

Tom ve Mary'den usandım.

- Ya me he hartado de Tom y Mary.
- Ya me he cansado de Tom y Mary.

Sen Mary'den daha sevimlisin.

Eres más adorable que Mary.

Tom Mary'den hızlı mı?

¿Tomás es más rápido que María?

Tom Mary'den zengin mi?

¿Tomás tiene más dinero que María?

Tom Mary'den uzun mu?

¿Tomás es más alto que María?

Tom Mary'den daha komik.

Tomás es más divertido que María.

Tom bıçağı Mary'den uzaklaştırdı.

Tom le quitó el cuchillo a Mary.

Tom, Mary'den hiç hoşlanmadı.

A Tom nunca le ha gustado Mary.

Tom, Mary'den daha genç.

Tom es más joven que Mary.

Tom ve Mary'den hoşlanmıyorum.

No me gustan Tom y Mary.

Tom, Mary'den nefret etmiyordu.

Tom no odiaba a Mary.

Tom, Mary'den özür dilemeliydi.

Tom debería haberle pedido disculpas a Mary.

Tom, Mary'den asla hoşlanmadı.

A Tom nunca le gustó Mary.

Tom, Mary'den çok hoşlanır.

A Tom le gusta mucho Mary.

Tom, Mary'den daha yaşlıdır.

Tom es mayor que Mary.

Tom, Mary'den daha ünlüdür.

Tom es más famoso que Mary.

Tom, Mary'den nefret ediyordu.

Tom odiaba a Mary.

Tom gerçeği Mary'den öğrendi.

Tom descubrió la verdad por María.

Tom hislerini Mary'den saklayamadı.

Tom no podía ocultar sus sentimientos por Mary.

Tom öfkesini Mary'den gizledi.

Tom le ocultó su ira a Mary.

Tom gözlerini Mary'den ayıramaz.

- Tom no puede despegar la vista de Mary.
- Tom no puede apartar la vista de Mary.
- Tomás no puede dejar de mirar a María.

Tom, Mary'den yardım istedi.

Tom le pidió ayuda a Mary.

Tom, Mary'den tavsiye istedi.

Tom le pidió consejo a Mary.

Tom, Mary'den boşanmak istedi.

Tom le pidió el divorcio a Mary.

Tom, Mary'den hoşlanıyor mu?

¿A Tom le gusta Mary?

Tom gerçeği Mary'den gizleyemedi.

Tom no podía ocultarle la verdad a María.

Tom, Mary'den tavsiyesini istedi.

Tom le pidió consejo a Mary.

Sanırım Tom, Mary'den hoşlanıyor.

Creo que a Tom le gusta Mary.

Tom'un Mary'den ayrıldığını duydum.

Oí que Tom terminó con Mary.

Tom Mary'den durmasını istedi.

Tom le pidió a Mary que parase.

- Tom Mary'den çok daha yaşlıdır.
- Tom Mary'den çok daha yaşlı.

Tom es mucho mayor que Mary.

- Tom Mary'den çok daha uzundur.
- Tom Mary'den çok daha uzun boylu.
- Tom Mary'den çok daha uzun.

Tom es mucho más alto que Mary.

Tom'un Mary'den özür dilemesi gerekir.

Tom debería pedirle disculpas a Mary.

"Tom Mary'den hoşlanıyor." "Evet, biliyorum."

"A Tom le gusta María." "Sí, lo sé."

Tom her zaman Mary'den bahsediyor.

Tom habla sobre Mary todo el tiempo.

Tom neden Mary'den nefret ediyor?

¿Por qué Tom odia a María?

Tom aslında Mary'den özür diledi.

Tom de hecho se disculpó con María.

Tom Mary'den tavsiye almak istemiyor.

Tom no quiere un consejo de María.

Tom bana Mary'den korkmadığını söyledi.

Tom me dijo que no le tenía miedo a Mary.

Tom Mary'den kalmasını rica etti.

Tom le pidió a Mary que se quedara.

Tom Mary'den sonra odaya girdi.

Tom entró en la habitación después de Mary.

Tom Mary'den haber almayı bekledi.

Tom esperaba tener noticias de Mary.

Tom, Mary'den biraz daha büyük.

Tom es un poco más alto que Mary.

Tom Mary'den çok daha yaşlı.

Tom es mucho mayor que Mary.

Tom Mary'den hediye almayı reddetti.

Tom se negó a aceptar el regalo de Mary.

Tom'un Mary'den nefret ettiğini duydum.

He oído que Tom odia a Mary.

Tom'a Mary'den uzak kalmasını söyledim.

Le dije a Tom que se mantuviera lejos de María.

Tom mikrofonu Mary'den alıp götürdü.

Tom le arrebató el micrófono a María.

Tom'un Mary'den hoşlandığını nasıl biliyorsun?

¿Cómo sabes que a Tom le gusta Mary?

Tom sana Mary'den bahsetmek istiyor.

Tom quiere contarte acerca de María.

Tom'un Mary'den yardım istemesi gerekirdi.

Tom debería haberle pedido ayuda a Mary.

Tom Mary'den daha uzun yaşadı.

Tom sobrevivió a Mary.

Tom artık Mary'den hoşlanmıyor mu?

¿A Tom ya no le gusta Mary?

Tom Mary'den tekrar hiç bahsetmedi.

- Tom nunca volvió a mencionar a Mary.
- Tomás nunca volvió a mencionar a María.

Tom Mary'den sonra yola çıktı.

Tom siguió a María.

Tom, Mary'den daha az yer.

Tom come menos que Mary.

Tom Mary'den daha ilgi çekici.

Tomás es más interesante que María.

John Mary'den çok daha uzun.

John es mucho más alto que Mary.

Tom Mary'den uzak kalmaya çalıştı.

Tom trató de mantenerse lejos de Mary.

Tom Mary'den çok para çaldı.

Tom le robó mucho dinero a Mary.

Tom Mary'den çok şey öğrendi.

Tom aprendió mucho de Mary.

Tom Mary'den çok daha gençtir.

Tom es mucho más joven que Mary.

Tom bütün gün Mary'den kaçınmaktadır.

Tom ha estado evitando a Mary todo el día.

Tom Mary'den tekrar gelmesini istedi.

Tom pidió a Mary que viniera de nuevo.

Tom Mary'den yol tarifi istedi.

Tom le pidió direcciones a Mary.

Tom Mary'den odasını temizlemesini istedi.

Tom quería que Mary limpiara su cuarto.