Translation of "Gelmeyecek" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Gelmeyecek" in a sentence and their spanish translations:

- Kimse gelmeyecek.
- Hiç kimse gelmeyecek.

- Nadie va a venir.
- Nadie vendrá.

Gelmeyecek misiniz?

¿No vas a venir?

Gelmeyecek miydiler?

¿No iban a venir?

Benimle gelmeyecek misin?

- ¿No vienes conmigo?
- ¿No te vienes conmigo?
- ¿No venís conmigo?
- ¿No os venís conmigo?

Yarın asla gelmeyecek.

El mañana nunca llega.

O bugün gelmeyecek.

Él no vendrá hoy.

Maalesef o gelmeyecek.

Me temo que no vendrá.

Toplantıya zamanında gelmeyecek.

No va a llegar a tiempo a la reunión.

Belki o gelmeyecek.

Quizá no venga.

O, muhtemelen gelmeyecek.

- Él probablemente no vendrá.
- Probablemente no vendrá.

Ana, partimize gelmeyecek.

Ana no vendrá a nuestra fiesta.

Tom geri gelmeyecek.

Tom no volverá.

Jim bugün gelmeyecek.

- Jim no vendrá hoy.
- Hoy no vendrá Jim.

Size hiçbir zarar gelmeyecek.

- Nada te hará daño.
- No te hará mal.

O gelmeyecek, değil mi?

Él no vendrá, ¿verdad?

Bildiğim kadarıyla, o gelmeyecek.

Hasta donde yo sé, él no vendrá.

Ona göre, o gelmeyecek.

Según ella, él no vendrá.

Yarın partiye gelmeyecek misin?

- ¿No vendrás mañana a la fiesta?
- ¿Mañana no vienes a la fiesta?

Gelmeyecek olmanız bir utanç.

Es una pena que no vaya a venir.

Tom pazartesiye kadar gelmeyecek.

Tom no vendrá hasta el lunes.

Bildiğim kadarıyla o gelmeyecek.

Por lo que yo sé, él no va a venir.

Sanırım Tom partimize gelmeyecek.

Pienso que Tom no va a venir a nuestra fiesta.

Sanırım o asla geri gelmeyecek.

- Creo que él no volverá jamás.
- Creo que nunca volverá.
- Creo que no volverá nunca.

Babası gelmeyecek, o çok meşgul.

Su padre no va a venir, está muy ocupado.

Gelecek Pazar evime gelmeyecek misin?

¿No vas a venir a casa el domingo que viene?

Gelecek misin yoksa gelmeyecek misin?

¿Vienes o no?

Tom 2.30'dan önce gelmeyecek.

Tom no volverá antes de las dos y media.

- O olmayacak.
- O meydana gelmeyecek.

Eso no va a pasar.

Beş dolarına bahse girerim ki gelmeyecek.

Me apuesto cinco dólares a que no viene.

Önümüzdeki hafta beni görmeye gelmeyecek misin?

¿No vendrás a verme la próxima semana?

Tom 2.30'a kadar buraya gelmeyecek.

Tomás no llegará aquí hasta las 2:30.

- O kesinlikle gelmiyor.
- O kesinlikle gelmeyecek.

Él definitivamente no vendrá.

Bu hafta sonu beni görmeye gelmeyecek misin?

¿Quieres venir a verme este fin de semana?

Mary'nin babası asla geri gelmeyecek bir denizciydi.

El padre de Mary fue un marinero que nunca regresó.

Yağlı tarafı aşağı gelmeyecek şekilde düşmesini sağlayacak şekilde

intenten empujarla de modo que no caiga del lado de la mantequilla,

- Eğer yağmur yağarsa, o gelmez.
- Eğer yağmur yağarsa o gelmeyecek.

Él no vendrá si llueve.