Translation of "Görüşmesi" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Görüşmesi" in a sentence and their spanish translations:

Görüşmesi nasıldı?

¿Cómo estuvo su entrevista?

Bir telefon görüşmesi yapalım.

Hagamos una llamada.

Bir telefon görüşmesi bekliyorum.

Estoy esperando una llamada.

Ve #dialoguecoffee görüşmesi önerisinde bulunun.

y propongan reunirse para #dialoguecofee.

Bir telefon görüşmesi yapmak istiyorum.

Quisiera hacer una llamada telefónica.

- Telefonda konuştum.
- Telefon görüşmesi yaptım.

- Yo he llamado por teléfono.
- Llamé por teléfono.

Birkaç telefon görüşmesi yapmak istedim.

Yo quería hacer algunas llamadas telefónicas.

Nerede bir telefon görüşmesi yapabilirim.

- ¿Dónde puedo telefonear?
- ¿Dónde puedo hacer una llamada?
- ¿Dónde puedo llamar por teléfono?

Profesör bir telefon görüşmesi yapıyor.

El profesor está hablando por teléfono.

O bir telefon görüşmesi bekliyor.

Él está esperando una llamada.

Telefon görüşmesi altı saat sürdü.

La llamada telefónica duró seis horas.

Ondan bir telefon görüşmesi aldım.

Recibí una llamada de él.

Ben bir telefon görüşmesi yapmak zorundayım.

Tengo que hacer una llamada telefónica.

Ben bir telefon görüşmesi yapmak istiyorum.

Quiero hacer una llamada telefónica.

Şehirlerarası bir telefon görüşmesi yapmak zorundayım.

Tengo que hacer una llamada interurbana.

Lütfen bir telefon görüşmesi yapabilir miyim?

¿Puedo hacer una llamada telefónica, por favor?

Peter sürekli annesiyle telefon görüşmesi yapıyor.

Peter llama constantemente a su madre.

Tom'un acil bir telefon görüşmesi yapması gerekiyor.

Tom necesita hacer una llamada urgente.

Tom'un bu sabah bir iş görüşmesi vardı.

Tom tuvo una entrevista de trabajo esta mañana.

Tom'un pazartesi günü bir iş görüşmesi var.

Tomás tiene una entrevista de trabajo el lunes.

Evimden ayrılmak üzereyken ondan bir telefon görüşmesi aldım.

Cuando estaba por salir de casa, recibí una llamada de ella.

Ben, bir doktorla görüşmesi için onu ikna ettim.

Lo persuadí de consultar a un doctor.

- Telefon görüşmesi yapmam gerekiyor.
- Bir telefon araması yapmam gerekiyor.

Necesito hacer una llamada.

Bazen benim bir #dialoguecoffee görüşmesi ayarlamam yaklaşık bir yılımı aldı.

A veces me lleva casi un año organizar una reunión de #dialoguecoffee.

O, havaalanına vardıktan sonra karısı ile bir telefon görüşmesi yaptı.

Al llegar al aeropuerto, llamó a su mujer por teléfono.

Bir telefon görüşmesi yapmak istiyorum ama şu anda hiç bozuk param yok.

Quiero hacer una llamada, pero ahora no tengo suelto.

- Birkaç yere telefon etmem lâzım.
- Birkaç telefon görüşmesi yapmam gerekiyor.
- Birkaç arama yapmam lâzım.

Necesito hacer unas llamadas.