Translation of "Eğilimindedir" in Spanish

Tom abartma eğilimindedir.

Tom tiende a exagerar.

O kibirli olma eğilimindedir.

Él suele ser arrogante.

Herkes tembel olma eğilimindedir.

Todo el mundo tiene tendencia a ser perezoso.

Dünya nüfusu yükselme eğilimindedir.

La población mundial tiende a aumentar.

Zenginler fakirleri hor görme eğilimindedir.

Los ricos tienden a despreciar a los pobres.

O çok fazla konuşma eğilimindedir.

Él tiende a hablar demasiado.

O, şemsiyesini trende unutmak eğilimindedir.

Él suele olvidar su paraguas en el tren.

Kadınlar erkeklerden daha uzun yaşama eğilimindedir.

Las mujeres suelen vivir más que los hombres.

Sosyal garip insanlar güvensizlikleri geliştirmek eğilimindedir.

La gente que es poco social tiende a desarrollar inseguridades.

İnsanlar gelecekteki ihtiyaçlarını hafife alma eğilimindedir.

Las personas tienden a subestimar sus necesidades futuras.

İnsanlar diğerlerine ön yargı ile bakmak eğilimindedir.

La gente tiende a ver a los demás con parcialidad.

Onu harfi harfine almayın. O abartma eğilimindedir.

No lo tome literalmente. Él tiende a exagerar.

Japonlar kendilerini ait oldukları grupla tanımlamak eğilimindedir.

Los japoneses tienden a identificarse ellos mismos con el grupo al que pertenecen.

Birçok genç erkek, aynı hataları işleme eğilimindedir.

Muchos jóvenes tienden a cometer los mismos errores.

Eğitimli insanlar daha az çocuk sahibi olma eğilimindedir.

Las personas cultas suelen tener menos hijos.