Translation of "Yaşama" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Yaşama" in a sentence and their japanese translations:

Yaşama maliyetleri yükseliyor.

生活費が高くなってきている。

Ölümden sonraki yaşama inanıyorlar.

彼らは来世を信じている。

Herkesin yaşama hakkı vardır.

人はみんな生きる権利がある。

Yakında kırsal yaşama alışacaksın.

あなたはもうすぐ田舎の生活に慣れるでしょう。

Vahşi yaşama düşman, betondan ormanlar.

‎野生動物を脅かす ‎コンクリートの森

Yaşlı adam yaşama isteğini kaybetti.

その老人は生きる意欲をなくした。

O, onun yaşama biçimini kıskanıyordu.

彼は彼女の生き方がうらやましかった。

Para kazanma onun yaşama nedenidir.

金をかせぐことが彼の生きがいだ。

İstediğimiz yerde yaşama hakkımız var.

私たちには、住みたいところはどこにでも住める権利がある。

Yaşama isteğime büyük bir darbe vurmuştu.

私の生きる意欲を 致命的にあやうくしました

Akıl hastalığına yakalanma, bağlanma sorunu yaşama,

精神疾患を患うリスクや

Kadınlar erkeklerden daha uzun yaşama eğilimindedir.

女性は男性より長生きする傾向がある。

Kendinizi toparlamalısınız ve yaşama cesaretle katlanmalısınız.

元気を取り戻して人生にたちむかえ。

Birçok insan New York'ta yaşama şansına atlardı.

ニューヨークで生活するチャンスがあれば多くの人が飛びつくだろう。

İnanan biriyim ve ölümden sonraki yaşama inanıyorum.

私は信心深い男で、死後の生命の存在を信じています。

O, bu kırsal yaşama yavaş yavaş alışıyor.

彼女は次第にこの田舎の生活に慣れてきている。

Çok şükür, oğlum yeni okulundaki yaşama çabucak uyum sağladı.

幸いなことに、息子は新しい学校での生活にすぐに慣れた。

Dünyanın her yerinde yaşama imkânın olsaydı nerede yaşamak isterdin?

- もし世界のどこにでも住めるとしたら、どこに住む?
- 世界中どこにでも住めるとしたら、どこに住む?

Singapur şu anda dünyanın vahşi yaşama en dost şehirlerinden biri.

‎シンガポールは世界でも ‎野生動物に優しい街だ

Bu bize bir çok yaşama alanı ve laboratuvar sahası veriyor

広い居住区や実験スペースが 作れます

Ben koyu inançlı bir adamım ve ölümden sonraki yaşama inanıyorum.

私は信心深い男で、死後の生命の存在を信じています。

Eğer yurt dışında ilk yaşama deneyiminse, Kanada gidilecek iyi bir yerdir.

海外生活初心者にとっては、カナダはいい国だと思います。

Şehirlerimizin her türden vahşi yaşama yuva olduğu bir gelecek. Sadece geceleri değil, aynı zamanda... ...gündüzleri de.

‎街で野生動物と ‎共存できるのだろうか ‎夜だけでなく ‎昼間の光の中でも

- Bir insanın yaşama hakkı varsa öyleyse bir insanın aynı zamanda ölme hakkı da olmalı. Eğer yoksa, o zaman yaşamak bir hak değil ama bir zorunluluktur.
- Bir insanın yaşama hakkı varsa, aynı zamanda ölme hakkı da olmalı. Eğer yoksa; o zaman yaşamak bir hak değil, zorunluluktur.

もし生命の権利というものがあるなら、死についての権利もあることになる。そうでなければ生命の権利は権利ではなく義務になってしまうだろう。