Translation of "Dilini" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Dilini" in a sentence and their spanish translations:

Dilini biliyorum.

- Conozco tu idioma.
- Conozco vuestra lengua.
- Conozco tu lengua.

Dilini anlıyorum.

Entiendo tu lengua.

Dilini seviyorum.

Me gusta tu lengua.

Dilini tutmayı öğrenmelisin.

Tú tienes que aprender a mantener la boca cerrada.

Dilini dışarı çıkar.

Saca la lengua.

Dilini mi yuttun?

¿Te comió la lengua el gato?

Bana dilini göster.

Enséñame la lengua.

Senin dilini anlayabiliyorum.

Yo comprendo tu lengua.

Keçuva dilini öğreniyorum.

Yo estoy aprendiendo quechua.

dilini ağzından dışarı çıkarmış,

sacó su lengua a un lado de la boca

Linda, dilini dışarı çıkardı.

Linda sacó la lengua.

Tom Mary'ye dilini çıkardı.

Tom le sacó la lengua a Mary.

Dilini görmeme izin ver.

- A ver su lengua.
- A ver tu lengua.

Ana dilini unutabilir misin?

¿Puedes olvidar tu lengua materna?

Dilini tut, yoksa öldürüleceksin.

Guarda tu lengua, o te van a matar.

Lütfen dilini dışarı uzat.

- Estira la lengua, por favor.
- Saque la lengua, por favor.
- Por favor, saque la lengua.
- Por favor, saca la lengua.

O Kazak dilini bilmiyor.

Ella no sabe lengua kazaja.

İnterlingua dilini öğrenmek kolaydır.

Interlingua es fácil de aprender.

Dilini tutsan iyi olur.

- ¡Mejor que cerrés el pico!
- ¡Mejor, callate!
- ¡Mejor, cállate!

Dilini dışarı çıkar, lütfen.

Estira la lengua, por favor.

Ben onların dilini beğenmiyorum.

No me gusta su lengua.

O, Kazak dilini bilmez.

Él no sabe lengua kazaja.

Ben onun dilini konuşmuyorum.

No hablo su idioma.

Senin dilini öğrenmek istemiyorum.

Yo no quiero aprender tu idioma.

Hasta, dilini doktora gösterdi.

El paciente mostró su lengua al doctor.

İşaret dilini biliyor musun?

¿Conoces el lenguaje de signos?

Ben onun dilini beğenmiyorum.

No me gusta su lengua.

- Dilini seviyorum.
- Dilinizi seviyorum.

Me gusta tu lengua.

Daha sonra ise dilini bozacaksın

entonces te romperás la lengua

Biri kendi ana dilini sevmeli.

Uno debería amar su lengua materna.

Maria'ya Esperanto dilini öğretmek zorundayım.

Tengo que enseñarle esperanto a María.

Esperanto dilini öğrenmek çok eğlencelidir.

Es muy divertido aprender esperanto.

Bana dilini öğretirsen, sana benimkini öğretebilirim.

- Si me enseñas tu lengua, te puedo enseñar la mía.
- Si me enseñan su lengua, les puedo enseñar la mía.

- Keçuva dilini öğreniyorum.
- Keçuva dili öğreniyorum.

- Estoy aprendiendo quechua.
- Yo aprendo quechua.
- Yo estoy aprendiendo quechua.

- Ana dilini konuşanlar bazen hatalar yaparlar fakat genellikle ana dilini konuşmayanların yaptıkları hatalarla aynı türden değildir.
- Ana dilini konuşanlar bazen hata yapar fakat genellikle ana dilini konuşmayanların yaptıkları hatalarla aynı türden değil.

Los hablantes nativos a veces cometen errores, pero generalmente no son los mismos errores que cometen los que no son nativos.

Bu görselleri anlama dilini çok iyi konuşuyorsunuz.

Uds. pueden leer fluidamente la lengua de las imágenes.

"Kimer dilini akıcı olarak konuşmayı öğrendim" dedim.

que en español significa que aprendí a hablar jemer con fluidez.

O, dilini tuttu ve bir kelime söylemedi.

Se mordió la lengua y no dijo nada.

Bana dilini öğretirsem, ben sana benimkini öğreteceğim.

Si vos me enseñás tu idioma, yo te enseño el mío.

Ana dilini konuşan bir sürü arkadaşım var.

Tengo muchos amigos que son hablantes nativos.

Sen hiç Esperanto dilini konuşan birini duydun mu?

- ¿Has oído alguna vez a alguien hablando esperanto?
- ¿Ha oído alguna vez a alguien hablar en esperanto?

"Yandex" arama motoru Tatar dilini de desteklemeye başladı.

El motor de búsqueda "Yandex" también empezó a admitir la lengua tártara.

Biz bu köyde yaşayıp Kadazan dilini öğrenmek istiyoruz.

Nos gustaría vivir en esta aldea y estudiar el idioma Kadazan.

O bir ayna aldı ve dikkatle dilini inceledi.

Él tomó un espejo y examinó atentamente su lengua.

Cusco insanları Keçua dilini konuştuğumuz zaman mutlu olurlar.

La gente en Cuzco se pone contenta cuando nosotros hablamos quechua.

- Ağzını aç, dilini çıkar.
- Ağzınızı açıp dilinizi çıkarın.

Abra la boca y saque la lengua.

Tamam tamam biz karınca dilini bilmiyoruz bunu kapatalım şimdi

ok ok no sabemos lenguaje de hormigas vamos a cerrar esto ahora

İyi kahveyi kötü kahveden ayırt etmek için dilini eğitmelisin.

Debes educar a tu lengua a distinguir el buen café del malo.

Klingon dilini öğrenmenin ona iş kariyerinde çok faydası olacak.

Aprender klingon le será muy útil para su carrera de hombre de negocios.

Sağır ve dilsiz insanlar iletişim kurmak için işaret dilini kullanabilirler.

La gente sordomuda puede comunicarse mediante la lengua de signos.

- Dilini dışarı çıkar ve "aah" de.
- Dilinizi çıkarıp "a" deyin.

Saque la lengua y diga "a".

Sonra da Mandarin dilini 3 ayda öğrenmek için Çin topraklarına gittik

Luego a China 3 meses para aprender mandarín

Dilini öğrenmenin en iyi yolu nedir? Bir kitap tavsiye eder misin?

¿Cuál es la mejor forma de aprender tu idioma? ¿Recomendarías algún libro?

Goethe iddia etti, "yabancı dilleri konuşamayan birisi kendi dilini de bilmez".

Goethe afirmó, "el que no puede hablar un idioma extranjero, tampoco conoce bien su propio idioma".

Ben bir yabancıyım ve Çek dilini çok iyi bilmiyorum. Lütfen yavaş konuşun.

Soy un extranjero y no sé checo muy bien. Por favor, hable despacio.

50.000 den fazla insan BSL yani İngiliz işaret dilini ana dili olarak kullanıyor.

Unas 50 000 personas usan el BSL como lenguaje de referencia.

Çok sıkıcı olduğunu düşündüğü Avrupa dillerinden sinirlenen Christopher Columbus Columbian dilini icat etti, öyle karmaşık bir dildi ki onu sadece o konuşabildi.

Frustrado con las lenguas europeas, que él consideraba "extremadamente aburridas", Cristóbal Colón inventó el "coloní", una lengua tan difícil que sólo él podía hablarla.