Translation of "Azalıyor" in Spanish

Zaman azalıyor.

Nos estamos quedando sin tiempo.

Vakit azalıyor.

El tiempo se hace escaso.

Satışlarımız azalıyor.

- Nuestras ventas decrecen.
- Nuestras ventas están cayendo.

Popüleritesi azalıyor.

Su popularidad está disminuyendo.

Yiyeceğimiz azalıyor.

Tom se está quedando sin abastecimiento.

Hırvatistan'da işsizlik azalıyor.

El desempleo está descendiendo en Croacia.

Japonya'nın pirinç tüketimi azalıyor.

El consumo de arroz en Japón está bajando.

- Zamanımız tükeniyor.
- Zamanımız azalıyor.

Nos estamos quedando sin tiempo.

Biraz küçültülerek büyük oranda azalıyor,

si el plato o el tamaño de la caja se reduce un poco,

Bu el fenerinin ışığı azalıyor.

- Esta linterna se está poniendo tenue.
- Esta linterna se está apagando.

Kış yaklaştıkça vahşi doğada yiyecek iyice azalıyor.

En la naturaleza, la comida es más escasa al acercarse el invierno.

- Haşarat giderek azaldı.
- Böcekler git gide azalıyor.

Cada vez hay menos insectos.

Orta yaşlarda azalmaya başlıyor ve menopoz boyunca azalıyor,

comienzan a desaparecer durante la mediana edad, la menopausia,

Olay şu, daha çok davranış iteklendikçe uyumsuzluklar azalıyor.

La disonancia disminuye a medida que se impulsan más comportamientos.

Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.

La ayuda extranjera a Japón está disminuyendo en parte debido a una desaceleración económica en casa.