Translation of "Adının" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Adının" in a sentence and their spanish translations:

O, adının çağrıldığını duymadı.

Él no oyó que dijeran su nombre.

Adının baş harfleri nedir?

¿Cuáles son sus iniciales?

Tom adının çağrıldığını duyabiliyordu.

Tom pudo oír que llamaban su nombre.

- Adının söylendiğini duyduğunda uyumak üzereydi.
- Adının çağrıldığını duyduğunda, o uyumak üzereydi.

Estaba a punto de dormirse cuando oyó que alguien decía su nombre.

- Adının Tom olduğunu söylediğini düşündüm.
- Senin adının Tom olduğunu söylediğini sandım.

Pensé que dijiste que te llamabas Tom.

Onun adının ne olduğunu biliyorum.

- Sé cómo se llama.
- Sé cuál es su nombre.

Ona adının ne olduğunu sordum.

- Le pregunté cuál era su nombre.
- Le pregunté cómo se llamaba.

Adının söylendiğini duyduğunda uyumak üzereydi.

Estaba a punto de dormirse cuando oyó que alguien decía su nombre.

Onun adının Tom olduğuna inanıyorum.

Creo que su nombre es Tom.

Bana adının ne olduğunu söyle.

- Dígame cómo se llama.
- Dime tu nombre.
- Dígame su nombre.

Onu adının nasıl hecelendiğini hatırlamıyorum.

No me acuerdo de cómo se deletrea su nombre.

Yabancıya adının ne olduğunu sordum.

Yo le pregunté al forastero cuál era su nombre.

Adının kelimesi kelimesine çevirisi, "zehir nefes".

Su nombre traducido significa "aliento venenoso",

O bana adının Tom olduğunu söyledi.

Me dijo que se llamaba Tom.

Onun adının ne olduğunu merak ediyorum.

Me pregunto cuál es su nombre.

Onun adının nasıl telaffuz edildiğini bilmiyorum.

- No sé como pronunciar el nombre de él.
- No sé cómo pronunciar el nombre de él.

Onun adının Tom olduğunu söyledin, değil mi?

Dijiste que se llamaba Tom, ¿cierto?

Fakat bilhassa onun adının ne olduğunu merak ediyordu.

Pero más que nada, él se preguntaba cuál era su nombre.

Sana onun adının Tom olduğunu söyledim, değil mi?

Te dije que se llamaba Tom, ¿verdad?

O, ona yanaştı ve adının ne olduğunu sordu.

Ella se acercó a él y le preguntó cómo se llamaba.

Gerçek adının ne olduğunu herhangi birine söyledin mi?

¿Le has dicho a alguien cuál es tu verdadero nombre?

- Sanırım onun adı Tom.
- Onun adının Tom olduğunu düşünüyorum.

Creo que su nombre es Tom.

Tom okulun önündeki büyük meşe ağacına adının baş harflerini kazıdı.

Tom talló sus iniciales en un gran roble frente al colegio.

Geçen yılki güzellik yarışmasında kazananın adının ne olduğunu biliyor musunuz?

¿Sabes el nombre de la vencedora del concurso de belleza del año pasado?

O onun yanına diz çöktü ve onun adının ne olduğunu sordu.

Ella se arrodilló a su lado y le preguntó cómo se llamaba.

Öğretmen onun yok olduğunu göstermek için onun adının yanına bir işaret koydu.

El profesor puso una marca junto a su nombre para indicar que no estaba.

Tom elinde bir içki olan kadına doğru yürüdü ve ona adının ne olduğunu sordu.

Tom caminó hacia la mujer con un trago en la mano y le preguntó cuál era su nombre.