Translation of "Sandım" in Spanish

0.038 sec.

Examples of using "Sandım" in a sentence and their spanish translations:

Anlaştığımızı sandım.

Creía que estábamos de acuerdo.

Halüsinasyon gördüğümü sandım.

Pensé que estaba alucinando.

Tom'un öldüğünü sandım.

Pensé que Tom estaba muerto.

Tom'un kaybolduğunu sandım.

Pensé que Tom estaba perdido.

Gitarını getirdiğini sandım.

Pensé que habías traído tu guitarra.

Anahtarlarımı kaybettiğimi sandım.

Pensé que había perdido mis llaves.

2.30 dediğini sandım.

Pensé que habías dicho dos y media.

Onu bildiğini sandım.

Pensaba que lo sabíais.

Fransızca konuşabildiğini sandım.

Pensaba que sabías hablar francés.

Onun yakında geleceğini sandım.

Pensé que él vendría pronto.

Tom'un sesini duyduğumu sandım.

Creí oír la voz de Tom.

Tom'un merhaba diyeceğini sandım.

Pensé que Tom diría hola.

Tom hatırlar diye sandım.

Pensé que Tom recordaría.

Kalp krizi geçireceğimi sandım.

Pensé que iba a tener un ataque al corazón.

Polislerin Tom'u aradığını sandım.

Pensé que la policía lo estaba buscando a Tom.

Arkadaş olmayı deneyeceğimizi sandım.

Pensé que íbamos a tratar de ser amigos.

Bu işi istediğini sandım.

Pensé que querías este empleo.

Dün gece öleceğimi sandım.

Pensé que me iba a morir anoche.

Bizimle konuşmak istemediğini sandım.

Pensé que no querías hablar con nosotros.

Ben aç olduğunuzu sandım.

Asumí que tenían hambre.

Ben senin öldüğünü sandım.

Creía que estabas muerto.

Tom'un nazik olduğunu sandım.

Creía que Tom era amable.

Bir benzerlik gördüğümü sandım.

Pensé que veía un parecido.

Bir sıfırı eksik yazdıklarını sandım.

Pensé que le faltaba un cero;

Onu gördüğümde, beni öldüreceğini sandım.

- Cuando lo vi, pensé que iba a asesinarme.
- Cuando lo vi, pensé que iba a matarme.

Birinin duvara vurduğunu duyduğumu sandım.

Me pareció oir a alguien golpeando la pared.

Tom'un bir veteriner olduğunu sandım.

Pensé que Tom era veterinario.

Tom'un onlardan biri olduğunu sandım.

Pensé que Tom era uno de ellos.

Senin bir arkadaş olduğunu sandım.

Pensé que eras un amigo.

Onu tanıdığımı sandım ama tanımadım.

Pensé que lo conocía, pero no.

Ben seni erkek kardeşin sandım.

Te confundí con tu hermano mayor.

Birinin banjo çaldığını duyduğumu sandım.

Me pareció escuchar a alguien tocar un banyo.

Başlangıçta onu senin erkek kardeşin sandım.

Al principio pensé que él era tu hermano.

Tom'un erkek kardeşin olduğunu söylediğini sandım.

Pensé que habías dicho que Tom era tu hermano.

Ben senin Fransızca çalışmadığını söylediğini sandım.

Pensé que habías dicho que no hablabas francés.

Senin onurlu bir adam olduğunu sandım.

Pensé que eras un hombre de honor.

Bütün hafta sonu tenis oynadığınızı sandım.

Pensé que ustedes dos jugaban al tenis todos los fines de semana.

Ben onu onun erkek kardeşi sandım.

Le confundí con su hermano.

Bunun normal bir ergenlik kaygısı olduğunu sandım

Y lo que yo pensaba que era la típica angustia de adolescente

Sandım ki güneş kremleri ve saç düzleştiriciler

Pensé que la crema de protección solar y las planchas alisadoras

Başlangıçta, onun senin erkek kardeşin olduğunu sandım.

Al principio pensé que él era tu hermano.

Tom'un bu gece futbol maçı olduğunu sandım.

Pensé que Tom tenía un partido de fútbol esta noche.

Alarmı 2:30'a kurmuş olduğunu sandım.

Pensé que habías puesto la alarma a las 2:30.

Tom'un bir ay önce Mary'yi terk ettiğini sandım.

Pensé que Tom había dejado a Mary hace un mes.

Ben sadece senin için bir sakıncası olmayacağını sandım.

Simplemente supuse que no te importaría.

Tom'un daha önceden bunun hakkında Mary ile konuştuğunu sandım.

Pensé que Tom ya había hablado con María al respecto.

- Doğru şeyi yapıyordum diye düşündüm.
- Doğru şeyi yapıyordum sandım.

Creía que estaba haciendo lo correcto.

O adamın silahı olduğunu sandım, o yüzden onu vurdum.

Pensé que ese tipo tenía un arma, así que le disparé.

Yapmak zorunda olduğumuz başka bir şey olması gerektiğini sandım.

Asumí que había algo más que debíamos hacer.

Stadyumda hava o kadar çok sıcaktı ki öleceğimi sandım.

Hacía tanto calor en el estadio que pensé que iba a desmayarme.

- Bir saniyeliğine öleceğimi sandım.
- Bir saniye boyunca öleceğimi düşündüm.

- Por un instante pensé que iba a morir.
- Por un segundo pensé que moriría.

- Ben onun kız kardeşini Ann zannettim.
- Ann'i kız kardeşi sandım.

Confundí a Ann con su hermana.

En büyük ve en önemli yapay zekâ keşiflerinden birini yaptığımı sandım,

Creí que había hecho uno de los más grandes descubrimientos en IA

- Adının Tom olduğunu söylediğini düşündüm.
- Senin adının Tom olduğunu söylediğini sandım.

Pensé que dijiste que te llamabas Tom.