Translation of "şarkılar" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "şarkılar" in a sentence and their spanish translations:

Birlikte şarkılar söyledik,

Cantábamos juntos, cara a cara,

Tom şarkılar yazardı.

Tom solía escribir canciones.

Fransızca şarkılar yazmayı severim.

Me gusta escribir canciones en francés.

Benim için şarkılar söylüyorsun.

Me estás cantando canciones.

Tom şarkılar yazabileceğini söylüyor.

Tomás dice que sabe escribir canciones.

İskoçya'dan bazı şarkılar var.

Hay algunas canciones de Escocia.

Şarkılar yazmak benim hobimdir.

Mi afición es escribir canciones.

Bugünlerde hangi tür şarkılar popüler?

¿Qué tipo de canciones son populares estos días?

Kamp ateşinin etrafında şarkılar söyledik.

Cantamos canciones en la hoguera de campamento.

O eski şarkılar söylemeye düşkündür.

A ella le gusta cantar canciones viejas.

Bazı İspanyolca şarkılar öğrenmek istiyoruz.

- Queremos aprender algunas canciones españolas.
- Queremos aprender algunas canciones en español.

Birlikte şarkılar yazdık ve kayıt aldık.

Escribimos y grabamos canciones.

Eski şarkılar çok, çok daha iyiydi.

Las canciones viejas eran mucho, mucho mejores.

Ben sık sık hüzünlü şarkılar dinlerim.

A menudo escucho canciones tristes.

Bazı şarkılar dramatik etki için başka anahtarlara geçerler.

Pero algunas canciones, modulan a otra tonalidad para un efecto dramatico.

Müzik dinlemeyi mi yoksa şarkılar söylemeyi mi seversiniz?

¿Les gusta oír música o cantar canciones?

Mary mutfakta çalışırken çoğunlukla alçak sesle şarkılar mırıldanır.

Mary usualmente tararea canciones en voz baja mientras ella trabaja en la cocina.

- Bazı şarkılar söylemeni istiyoruz.
- Birkaç şarkı söylemeni istiyoruz.

- Querríamos que cantaras algunas canciones.
- Queremos que cantes algunas canciones.

- Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
- Birlikte şarkılar söylemenin tadını çıkardık.

Lo pasamos bien cantando juntos.

Roger Miller radyoda dinlediği müziği sevdiği için şarkılar yazmaya başladı.

Roger Miller empezó a escribir canciones porque le encantaba la música que oía en la radio.

O bir hastanın yanında bazı fıkralar anlattı ve bazı komik şarkılar söyledi.

Ella contó algunos chistes y cantó algunas canciones graciosas para el paciente de al lado.