Translation of "Şarap" in Spanish

0.013 sec.

Examples of using "Şarap" in a sentence and their spanish translations:

- Şarap içiyorum.
- Ben şarap içerim.

Bebo vino.

Şarap içmem.

- No tomo vino.
- No bebo vino.

Şarap getir.

Trae vino.

Şarap içtim.

Tomé vino.

Şarap içemem.

No puedo tomar vino.

- Bir kırmızı şarap, lütfen
- Kırmızı şarap, lütfen.

Un vino tinto, por favor.

Bazıları kırmızı şarap sever, bazıları beyaz şarap.

A algunos les gusta el vino tinto, a otros el vino blanco.

Şarap üzümden yapılır.

El vino está hecho de uvas.

Bardak şarap dolu.

El vaso está lleno de vino.

Şarap içer misin?

- ¿Ustedes beben vino?
- ¿Usted bebe vino?
- ¿Bebes vino?
- ¿Tomás vino?

Yazar şarap içti.

- El escritor ha bebido vino.
- El escritor tomó vino.

O şarap sever.

A ella le gusta el vino.

Ben şarap istemiyorum.

No me gusta el vino.

Fazla şarap içmem.

No bebo mucho vino.

Bu şarap mı?

¿Esto es vino?

Şarap istiyor musun?

¿Quieres vino?

Kırmızı şarap, lütfen.

- Un vino tinto, por favor.
- Vino tinto, por favor.

O şarap içmedi.

Él no bebía vino.

Bana şarap ver.

Dame el vino.

Tom şarap sever.

A Tom le gusta el vino.

Çocuklar şarap içemez.

- Los niños no pueden tomar vino.
- Los niños no pueden beber vino.

Çocuklar şarap içemezler.

Los niños no pueden tomar vino.

İşte şarap listesi.

Aquí está la lista de vinos.

Bu şarap iyidir.

- Es un buen vino.
- Ese es un buen vino.

Tom şarap içer.

Tom bebe vino.

Ben şarap getirdim.

Traje vino.

Tom şarap içmez.

Tom no bebe vino.

Şarap sever misin?

- ¿Os gusta el vino?
- ¿Te gusta el vino?

Ben şarap getiriyorum.

Traigo vino.

Çok şarap içmiyorum.

No bebo mucho vino.

Ben şarap getireceğim.

Traeré vino.

Şarap var mı?

¿Hay vino?

Beyaz şarap mı yoksa kırmızı şarap mı istersin?

¿Quieres vino blanco o vino tinto?

- Avrupalılar şarap içmek isterler.
- Avrupalılar şarap içmeyi severler.

A los europeos les gusta beber vino.

- Avrupalılar şarap içmeyi sever.
- Avrupalılar şarap içmek isterler.

A los europeos les gusta beber vino.

- Sana biraz şarap alacağım.
- Size biraz şarap alacağım.

Te traeré algo de vino.

Tom, pahalı şarap ve ucuz şarap arasındaki farkı söyleyemez.

Tom no puede distinguir la diferencia entre un vino caro y uno barato.

Bu mükemmel bir şarap.

Es un vino excelente.

O,şarap bardağını doldurdu

Ella llenó el vaso de vino.

O üzümlerden şarap yapar.

Él hace vino de las uvas.

Üç şişe şarap aldım.

Compré tres botellas de vino.

Beyaz şarap sever misin?

- ¿Te gusta el vino blanco?
- ¿Os gusta el vino blanco?

Biraz şarap ister misin?

¿Quieres un poco de vino?

Şarap, yaşlı erkeklerin sütüdür.

El vino es la leche de los viejos.

Üç şişe şarap almalıydık.

Debemos comprar tres botellas de vino.

Ben asla şarap içmem.

No bebo nunca vino.

Bu şarap iyi mi?

¿Este vino es bueno?

Tom bir şarap tüccarı.

Tomás es vinicultor.

Bu iyi bir şarap.

- Es un buen vino.
- Ese es un buen vino.

Bu şarap üzümlerden yapılmıştır.

Este vino está hecho de uvas.

Kalan biraz şarap var.

Casi no queda vino.

Tom çok şarap tüketir.

Tom consume mucho vino.

Bu şarap çok pahalı.

Este vino es supercaro.

O bir şarap hayranıydı.

Era aficionado al vino.

- Şarabı severim.
- Şarap severim.

Me gusta el vino.

Çok şarap içer misin?

¿Bebes mucho vino?

Ben kırmızı şarap içmem.

No bebo vino tinto.

Muhtemelen şarap içip peynir yiyorlar

quizá tomando vino y comiendo queso.

Bir bardak şarap içmek istiyorum.

Me gustaría tomar un vaso de vino.

Bir şişe şarap daha istiyoruz.

Quisiéramos otra botella de vino.

Bana bir şişe şarap ver.

- Una botella de vino, por favor.
- Deme una botella de vino.
- Dame una botella de vino.

Şişede kalmış biraz şarap var.

Queda un poco de vino en la botella.

Ne tür şarap tavsiye edersiniz?

¿Qué clase de vino recomienda usted?

Partide iki bardak şarap içti.

Ella se bebió dos vasos de vino en la fiesta.

Bir bardak şarap ister misiniz?

¿Te gustaría una copa de vino?

Onun hediyesi bir şişe şarap.

Su regalo es una botella de vino.

Onlar iki şişe şarap içti.

Ellos se bebieron dos botellas de vino.

O bir şişe şarap içti.

Se bebió una botella de vino.

Onlar iki şişe şarap içtiler.

- Han bebido dos botellas de vino.
- Ellos se bebieron dos botellas de vino.
- Se tomaron dos botellas de vino.

Şarap ya da bira içelim.

Vamos a tomar vino o cerveza.

Fransa'da büyük miktarda şarap tüketildi.

En Francia se consume una gran cantidad de vino.

Tom bir şişe şarap ısmarladı.

Tom ordenó una botella de vino.

Tom bir bardak şarap içti.

Tom bebió un vaso de vino.

Bu şarap son derece lezzetli.

- Este vino está delicioso.
- Este vino es sumamente exquisito.
- Este vino sabe estupendo.

Onlar sek beyaz şarap içiyorlardı.

Estaban bebiendo vino blanco seco.

Bir şişe kırmızı şarap açtım.

Abrí una botella de vino tinto.

Biz biraz şarap içmek istiyoruz.

Queremos beber un poco de vino.

Tom bir şişe şarap açtı.

Tom abrió una botella de vino.

Tom doğrudan şarap şişesinden içti.

Tom bebió directamente de la botella de vino.

Tom bir yudum şarap aldı.

Tom bebió un sorbo de vino.

Biftek yedik ve şarap içtik.

Comimos filete y bebimos vino.

Birkaç bardak şarap dili gevşetebilir.

- Unas copas de vino pueden aflojar la lengua.
- Unos vasos de vino pueden soltar la lengua.