Translation of "öldürdüğü" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "öldürdüğü" in a sentence and their spanish translations:

Mary'nin kocasını öldürdüğü doğru mu?

¿Es cierto que Mary mató a su esposo?

Burası onun kendini öldürdüğü yer.

Aquí es donde él se suicidó.

"Tamam, bunlar öldürdüğü hayvanlar." Öldürdüğü hayvanlara, küçük izlere ve kumdaki kazılara baktım.

"Esos son los animales que mata". Así que miraba las presas, las marcas, las excavaciones en la arena,

Tom, ebeveynlerini öldürdüğü için Mary'yi affedemedi.

Tom no pudo perdonar a Mary por matar a sus padres.

Onun kendini niçin öldürdüğü hâlâ bir sır.

Sigue siendo un misterio el porqué él se suicidó.

Yılanların yılda tahmini olarak 46.000 kişiyi öldürdüğü Hindistan'da,

En la India, donde las mordidas de víbora matan a 46 000 personas al año,

Tom Mary'yi öldürdüğü bıçağı John'un yatak odasına sakladı.

Tom escondió el cuchillo con el que había matado a Mary en la habitación de John.

Tom, Mary'nin kendini öldürdüğü ihtimalini tamamen göz ardı edemedi.

Tom no podía descartar del todo la posibilidad de que Mary se hubiera suicidado.