Translation of "çalışırım" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "çalışırım" in a sentence and their spanish translations:

İngilizce çalışırım.

Estudio inglés.

Fransızca çalışırım.

Estudio francés.

Bazen çalışırım!

A veces estudio.

Çok fazla çalışırım.

Trabajo demasiado.

Bu şirkette çalışırım.

Yo trabajo en esta empresa.

Ben sabahları çalışırım.

Trabajo por la mañana.

Okulda Fransızca çalışırım.

Estudio francés en la escuela.

Evde Fransızca çalışırım.

Estudio francés en casa.

Elimden geldiğince çalışırım.

Yo hago ejercicio cada vez que puedo.

Pazar günü çalışırım.

Trabajo los domingos.

Ben dışarıda çalışırım.

Yo hago ejercicio.

Gece saatlerce çalışırım.

Estudio por muchas horas durante la noche.

- Ben çok az çalışırım.
- Çok az ders çalışırım.

Estudio muy poco.

- Ben pazar günü bile çalışırım.
- Pazar günü bile çalışırım.

- Trabajo hasta los domingos.
- Trabajo incluso el domingo.
- Trabajo incluso los domingos.

Zamanım olursa, Fransızca çalışırım.

Si tuviera tiempo aprendería francés.

Sık sık müzikle çalışırım.

A menudo estudio con música.

Akşam genelde matematik çalışırım.

- Por la noche suelo estudiar matemáticas.
- Acostumbro estudiar matemáticas en la noche.

- Korece çalışıyorum.
- Korece çalışırım.

- Estudio coreano.
- Aprendo coreano.
- Yo estudio coreano.

Her gün İngilizce çalışırım.

Estudio inglés todos los días.

Her gün Fransızca çalışırım.

Estudio francés todos los días.

- Geceleri çalışıyorum.
- Geceleri çalışırım.

Yo trabajo de noche.

Hafta sonları süpermarkette çalışırım.

Trabajo en un supermercado los fines de semana.

- Pazar günleri hariç her gün çalışırım.
- Pazar hariç her gün çalışırım.

- Trabajo todos los días, excepto en domingo.
- Trabajo todos los días menos los domingos.
- Trabajo cada día, salvo los domingos.

Ve bir şey yakalamaya çalışırım.

e intentar cazar algo.

Yerinde olsam, daha çok çalışırım.

Si yo fuera tú, estudiaría más.

Neredeyse her gün spor çalışırım.

Practico deportes casi todos los días.

Ben bir banka için çalışırım.

Yo trabajo para un banco.

Her gün üç saat çalışırım.

Todos los días estudio durante tres horas.

Sonra ilk notaları çalmaya çalışırım.

Luego trato de tocar las primeras notas.

Akşam yemeğinden sonra İngilizce çalışırım.

Estudio inglés después de cenar.

Pazar hariç her gün çalışırım.

- Trabajo todos los días, excepto en domingo.
- Trabajo todos los días menos los domingos.

Gürültü olmadığı zaman burada çalışırım.

Estudio aquí cuando no hay ruido.

Ben her gün Çince çalışırım.

Todos los días estudio chino.

Yerinizde olsam başarılı olmaya çalışırım.

Si fuera tú, trataría de tener éxito.

Her zaman dakik olmaya çalışırım.

Intento siempre ser puntual.

Her zaman kurallara uymaya çalışırım.

Siempre trato de cumplir las normas.

Her gün yaklaşık iki saat çalışırım.

Estudio más o menos dos horas al día.

Her Pazar sabahı üç saat çalışırım.

Trabajo tres horas cada domingo por la mañana.

Ben radyo dinlerken her zaman çalışırım.

Yo siempre trabajo con la radio puesta.

Bunu haftada bir kez yapmaya çalışırım.

Intento hacerlo una vez a la semana.

Her gün yarım saat İngilizce çalışırım.

Estudio inglés media hora al día.

- Her gün koşarım.
- Her gün çalışırım.

Corro todos los días.

Çoğu kez müzik dinleyerek ders çalışırım.

- Yo frecuentemente estudio mientras escucho música.
- A menudo estudio mientras estoy escuchando música.

Her gün dokuzdan beşe kadar çalışırım.

Trabajo de nueve a cinco todos los días.

Pazartesi ve Cuma günleri İngilizce çalışırım.

Estudio inglés los lunes y los viernes.

Senin çalıştığından daha çok matematik çalışırım.

Yo estudio mates mucho más que tú.

Daha yaratıcı olsam, müzik yazmaya çalışırım.

Si fuera más creativa, intentaría escribir música.

Gün boyunca uyurum ve gece çalışırım.

Duermo durante el día y trabajo durante la noche.

Pazar günleri hariç her gün çalışırım.

- Trabajo todos los días, excepto en domingo.
- Trabajo cada día, salvo los domingos.

Evde çalışacağıma kütüphanede çalışırım, daha iyi.

Estudio mejor en la biblioteca que en casa.

O konudan bahsetmek istemiyorsan seni anlamaya çalışırım.

Si usted no quiere hablar sobre eso, intentaré entenderla.

Ben her zaman kahvaltıda süt içmeye çalışırım.

Intento beber siempre leche en el desayuno.

Her ay maaşımın %10'unu biriktirmeye çalışırım.

Cada mes intento ahorrar el 10% de mi sueldo.

Hafta içi akşam 5'ten sonra nadiren çalışırım.

y rara vez trabajo después de las cinco de la tarde entre semana.

Ya da dalları kullanarak kendi şeklimi değiştirmeye çalışırım.

O puedo usar hojas y ramas e intentar disimular mi forma.

- Her gün İngilizce çalışırım.
- Her gün İngilizce öğreniyorum.

Estudio inglés todos los días.

Ben her cumartesi sabahı üç saat boyunca çalışırım.

Trabajo tres horas todos los sábados por la mañana.

Her sabah saat 6'da Central Park'ta çalışırım.

Trabajo en Central Park todas las mañanas a las seis.

Ben arkadaşlar arasında çalışırım ve kitaplar arasında yaşarım.

Trabajo entre amigos, y vivo entre libros.

Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

O intento agarrarle la cola y mantenerme alejado de la cabeza.

Ya da kuyruğundan tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

O intento agarrarla de la cola y me mantengo alejado de la cabeza.

- Ben pazar günü bile çalışırım.
- Pazartesi günleri dahil çalışıyorum.

Trabajo incluso los domingos.

Ben pazartesi, salı, çarşamba, perşembe ve cuma günleri çalışırım.

Trabajo el lunes, el martes, el miércoles, el jueves y el viernes.

Ya da onu kuyruğundan tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

O intento agarrarla de la cola y me mantengo alejado de la cabeza.

- Cumartesi hariç her gün çalışıyorum.
- Cumartesi hariç her gün çalışırım.

Trabajo todos los días, menos sábados.

Ve şuradaki donmuş göle gidip bir delik açarak balık avlamaya çalışırım.

ir a ese lago congelado y hacer un hoyo para pescar algo.