Translation of "Sabahları" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Sabahları" in a sentence and their spanish translations:

Ben sabahları çalışırım.

Trabajo por la mañana.

Sabahları saçlarımı şampuanlamam.

Yo no me lavo el pelo en la mañana.

- Trafik burada ağırdır, özellikle sabahları.
- Trafik burada özellikle sabahları ağırdır,
- Trafik burada yoğundur özellikle sabahları.

El tráfico es intenso aquí, sobre todo por las mañanas.

Pazar sabahları geç kalkar.

Ella se levanta tarde los domingos por la mañana.

Özellikle sabahları yürümeyi severim.

Me gusta caminar, especialmente a la mañana.

Sabahları duş almak âdetimdir.

Acostumbro ducharme por la mañana.

Pazar sabahları geç kalkarım.

Me levanto tarde los domingos por la mañana.

Sabahları hep banyo yaparım.

Siempre me baño en la mañana.

Onu sabahları nadiren yaparım.

- Rara vez hago eso por la mañana.
- Rara vez lo hago por la mañana.

Sabahları, tostuma bal koymayı severim.

Por la mañana, me gusta poner miel en mi tostada.

Sabahları duş alma alışkanlığım var.

Tengo el hábito de tomarme una ducha en las mañanas.

O,pazar sabahları geç kalkar.

Ella se levanta tarde los domingos por la mañana.

Sabahları her zaman ofiste değildir.

No siempre está en la oficina por las mañanas.

Sabahları kalktığımda, genellikle mutfakta kahvaltı ederim.

Cuando me levanto a la mañana, usualmente desayuno en la cocina.

Sabahları gazete okuyacak zamanın oluyor mu?

¿Tienes tiempo para leer el periódico por las mañanas?

Tom, pazar sabahları İncil çalışmaya gider.

Tom va a estudiar la Biblia los domingos a la mañana.

Sabahları her zaman yedi civarında uyanırım.

En las mañanas siempre despierto alrededor de las siete.

Sabahları kalkmak için sabırsızlanıyorsun. Her küçük işareti,

Ansiaba levantarme por la mañana, porque hay mucho que hacer

Sabahları genellikle kahve içerim, akşamları çay içerim.

A la mañana generalmente tomo café, a la noche tomo té.

Sabahları her zaman bir fincan kahve içerim.

Siempre me tomo una taza de café por la mañana.

Onların bir ideali sabahları kalkmak için bir sebepleri yok.

Les falta un ideal, una razón para levantarse por la mañana.

Ve sabahları yaşıyor ve şehrinizle boğulmuyorsanız sabah kahvenizi düşünmeyin çünkü

tu ciudad, no pienses en tu taza de café de la mañana porque el café se extinguirá así como la