Translation of "Zorlu" in Russian

0.017 sec.

Examples of using "Zorlu" in a sentence and their russian translations:

Tom zorlu.

Том суров.

zorlu bir girişime başlarken

которое способствует тому, во что мы твёрдо верим,

O zorlu bir rakip.

Он — грозный противник.

O zorlu bir rakipti.

Это был нелёгкий противник.

En zorlu dil nedir?

Какой язык самый трудный?

Hatta en zorlu rakiplerimle bile.

даже с самыми яростными оппонентами.

Tom zorlu bir çocukluk geçirdi.

У Тома было трудное детство.

zorlu bir boşanma süreciyle mücadele ettiyseniz

вы переживали болезненный развод,

Sohbet, demokrasi konseptindeki en zorlu şey

Разговор — самая сложная составляющая демократии

Ve bu en zorlu tırmanışın sonu oldu.

и этот шаг завершил тяжелейшую часть восхождения.

Zorlu ve yorucu kısımlar bile kolaylıkla geçti.

Даже тяжёлые и напряжённые участки проходились с лёгкостью.

12 saatlik zorlu bir doğumun henüz başındaydı.

очень тяжёлые роды продлились 12 часов.

Imkan sağlamak için zorlu engellerin üstesinden geliyorlar.

чтобы у девочек появились возможности преуспеть в жизни.

Bu kollarım için zorlu bir egzersiz olacak. Pekâlâ.

Это будет тренировка для рук. Ладно.

Burası gibi zorlu ortamlarda arazi çok zalim olabilir.

В таких суровых условиях как эти, местность может быть неумолимой.

Oldukça zorlu görünüyor. En iyi seçim bu olmayabilir.

Это выглядит достаточно мрачно. Не знаю, было ли это лучшим выбором.

Sular yükselene kadar... ...onu zorlu bir gece bekliyor.

Пока не вернулся прилив... ...ему предстоит нелегкая ночь.

Unutmayın, bu çöl zorlu olacak. Birçok zorlukla dolu.

Помните, эта пустыня будет сложна и наполнена вызовами.

Ilerideki zorlu yıllarda İmparator tarafından fena halde özlenecekti .

трудные годы.

Kahire'de dizanteri geçiren Davout için zorlu bir kampanyaydı.

Это была тяжелая кампания для Даву, который заразился дизентерией в Каире.

çok zorlu ve çalkantılı bir gün olduğunu hatırlıyorum.

Море было бурное, слегка штормило.

610 metre bir yapının en zorlu kısmında tek başınıza olduğunuzu düşünün,

Представьте: оказавшись в самом центре 700-метровой стены,

Hadi gidip enkazı bulalım. Batıya, dünyanın en zorlu arazilerinden birinin üzerinden uçuyoruz.

Давайте найдём обломки. Мы летим на запад, над одной из самых суровых местностей в мире.

Benim adım Bear Grylls ve ben dünyadaki en zorlu yerlerde hayatta kalmayı başardım.

Я Беар Гриллс и я выживал в самых суровых местах на планете.