Translation of "Fiziksel" in Russian

Fiziksel olarak imkânsız.

Физически невозможно.

Fiziksel durumu iyidir.

Он в хорошей физической форме.

Sadece fiziksel dünyayı değil,

Предполагалось, что он может ориентироваться

O, mükemmel fiziksel durumda.

Он в отличной физической форме.

O iyi fiziksel durumda.

Она в хорошей физической форме.

O fiziksel olarak imkansızdır.

С точки зрения физики это невозможно.

O, fiziksel olarak imkansızdır.

Это физически невозможно.

Fiziksel ceza İsveç'te yasaktır.

Телесные наказания в Швеции запрещены.

Burada, beynin fiziksel yapısı değişiyor.

В этом случае меняется физическая структура мозга,

Beynin fiziksel yapısındaki değişiklikler gibi

как, например, изменение структуры головного мозга,

Ve hâlâ fiziksel dünyada yaşıyoruz.

мы до сих пор живём в физическом мире.

Sen iyi fiziksel durumda olmalısın.

- Ты должен быть в хорошей физической форме.
- Вы должны быть в хорошей физической форме.

O fiziksel olarak mükemmel durumda.

Она в отличной физической форме.

Fiziksel açıdan  zorlayıcı olacağı şimdiden belli.

Я уже вижу, что физически будет тяжело.

Fiziksel olarak ondan güçlü olduğu için

Потому что он физически сильнее его

Kadınlar fiziksel olarak erkeklerden daha güçsüzdür.

Женщины физически слабее мужчин.

Erkekler kadınlardan fiziksel olarak daha güçlüdürler.

Мужчины физически сильнее женщин.

Karbon, mineraller ile fiziksel olarak birleştirilerek saklanır.

которые удерживают углерод на поверхности минералов.

Halen birçok ülkede fiziksel cezaya izin verilmektedir.

Телесные наказания до сих пор разрешены во многих странах.

Erkekler genellikle kadınlardan fiziksel olarak daha güçlüdürler.

- Мужчины обычно физически сильнее женщин.
- Мужчины обычно физически сильнее, чем женщины.

Mülteciler fiziksel ve duygusal olarak acı çekti.

Беженцы страдали физически и морально.

- Fiziksel ve mental açıdan güçlenmek istiyorum.
- Hem fiziksel hem de ruhsal olarak daha güçlü olmak istiyorum.

Я хочу стать сильнее и физически, и духовно.

Fiziksel olarak da erkeğe göre birazcık daha güçsüzdür

Физически он немного слабее человека

Yuvasına dönmesi için fiziksel olarak yardım etmeyi düşündüm.

Я подумывал помочь ей добраться до жилища.

Genel olarak, erkekler fiziksel olarak kadınlardan daha güçlüdür.

Как правило, мужчины физически сильнее женщин.

Fiziksel sağlığımızın komşularımızın sağlıyla bağlantılı olduğu giderek netleşiyor.

Становится все более очевидным, что наше физическое здоровье связано со здоровьем наших соседей.

Ordu bir fiziksel engel nedeniyle Tom'u kabul etmedi.

Тома признали негодным к службе в армии из-за его физической недееспособности.

Ve etkileyen fiziksel, tespit edilebilir ve duygusal işlevsel değişimler.

побуждающие их к чрезмерной рискованности и управляющие ими.

Çakralar sürekli dönüyor. Eğer olmasalar, fiziksel beden mevcut olamazdı.

Все чакры находятся в постоянном вращении. Без этого физическое тело не смогло бы существовать.

Ve aslında, ikisinin de fiziksel bir ögesi vardır, yani ses

включающий в себя физическую составляющую, то есть звук как таковой,

Onun hafıza kaybı fiziksel bir sorundan ziyade psikolojik bir sorun.

Его амнезия - проблема скорее психологическая, нежели физиологическая.

Psychokinesis veya telekinezi fiziksel olarak onlarla etkileşim olmadan nesneleri etkileme yeteneğidir.

Психокинез или телекинез — это способность воздействовать на предметы без физического контакта с ними.

Savaş insanları sadece fiziksel olarak değil aynı zamanda zihinsel olarak da sakatlar.

Война калечит людей не только физически, но и душевно.

Sporcu yaşantısında, fiziksel dayanıklılığın yanı sıra psikolojik dayanıklılık da oldukça önem taşır.

В спортивной жизни очень важны физическая выносливость, а также психологическая выносливость.

Atletler sadece fiziksel olarak değil fakat aynı zamanda zihinsel olarak da güçlü olmalılar.

Спортсмены должны быть сильны не только телом, но и духом.

Mary'yi etraflıca muayene ettikten sonra doktor, onun bu durumuna yol açacak hiçbir fiziksel sebep bulamadı ve sebebin psikosomatik olduğu sonucuna vardı.

После тщательного осмотра Мэри доктор не смог найти физической причины её состояния и заключил, что причина была психосоматическая.

Yaşama gücü yorulmadan zamanın geniş bir süreci için bir fiziksel veya zihinsel aktivite taşıma kapasitesidir. Sen sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürerek sağlıklı ve dengeli bir diyet tüketerek, eğitim tarafından yaşama gücünü artırabilirsin.

Выносливость - это способность нести физическую или умственную нагрузку в течение длительного периода без появления усталости. Вы можете увеличить выносливость тренировками, ведением здорового образа жизни, а также здоровой и сбалансированной диетой.