Translation of "Alması" in Russian

0.010 sec.

Examples of using "Alması" in a sentence and their russian translations:

Kadının savaşta yer alması

женщина, принимающая участие в войне

Tom'un kilo alması gerekiyor.

Тому нужно поправиться.

Tom'un yiyecek satın alması gerekti.

Тому нужно было купить еды.

Tom'un biraz yardım alması gerekiyor.

Тому нужна помощь.

Tom alması gereken şeyi almadı.

Том не купил то, что ему было нужно купить.

Tom ne alması gerektiğini biliyor.

Том знает, что ему нужно купить.

Seni evinden alması için birini ayarladım.

Я договорюсь, чтобы кто-нибудь заехал за тобой.

Onun bir havlu satın alması gerek.

Ему нужно купить полотенце.

Tom alması gereken her şeyi almadı.

Том купил не всё, что ему было нужно.

Tom alması gereken her şeyi aldı.

Том купил всё, что ему было нужно.

Tom Mary'ye ne alması gerektiğini söyledi.

Том сказал Мэри, что ей нужно купить.

Tom, Mary'ye ne alması gerektiğini söyledi.

Том сказал Мэри, что ему нужно купить.

Alması gereken şeylerin bir listesini yaptı.

- Он составил список того, что ему нужно купить.
- Он составил список покупок.

Kendisine bir bisiklet alması için babasına yalvardı.

Он попросил отца купить велосипед.

Tom yeni bir bilgisayar alması gerektiğini söylüyor.

Том говорит, что ему надо купить новый компьютер.

Tom Mary'ye biraz ekmek alması gerektiğini hatırlattı.

Том напомнил Мэри, что ей нужно купить хлеба.

Bu araba onun alması için yeterince ucuz.

Этот автомобиль был достаточно дёшев, чтобы он мог его купить.

Tom Mary'nin bir araba alması gerektiğini biliyordu.

Том знал, что Мэри нужно купить машину.

Tom alması gereken şeylerin bir listesini yaptı.

Том составил список вещей, которые ему нужно было купить.

Tom biraz temiz hava alması gerektiğini söyledi.

Том сказал, что ему нужно вдохнуть немного свежего воздуха.

Tom'un Mary için bir hediye alması gerekiyor.

Тому надо купить подарок для Мэри.

Tom'a yeni bir araba alması gerektiğini söyledim.

Я сказал Тому, что ему надо купить новую машину.

Onu alması için Tom'u zorlamak zorunda kaldım.

- Мне пришлось заставить Тома взять его.
- Мне пришлось заставить Тома взять её.

O, ona parayı alması için nasihat etti.

Она посоветовала ему взять деньги.

Tom Mary'yi işi alması konusunda ikna etti.

Том убеждал Мэри найти работу.

İşte Tom'un alması gereken şeylerin bir listesi.

Вот список того, что Тому нужно купить.

Tom'un birkaç yeni gömlek satın alması gerekiyor.

Тому нужно купить новых рубашек.

Tom'un yeni bir kemer satın alması gerekiyordu.

Тому нужно было купить новый ремень.

- Tom'un duş alması gerekiyor.
- Tom duş almalı.

Тому нужно принять душ.

Tom biraz borç para alması gerektiğini söyledi.

Том сказал, что ему нужно занять денег.

Bu adamın almayı umduğu işi alması doğru mu?

Правильно ли дать этому парню работу, которую он так хочет?

Satış elemanı elbiseyi alması için onu ikna etti.

Продавец убедил ее купить платье.

Onun bir araba alması için yeterli parası yok.

- Он не может себе позволить купить автомобиль.
- Он не может позволить себе купить машину.

Tom bana yeni bir bilgisayar alması gerektiğini söyledi.

Том сказал мне, что ему нужно купить новый компьютер.

Mary oğlunun bir şemsiye alması için ısrar etti.

Мэри заставила своего сына взять зонт.

Tom satın alması gereken şeylerin bir listesini yaptı.

Том составил список вещей, которые ему нужно купить.

Tom Mary'yi John'u işe alması için ikna etti.

Том убедил Мэри взять Джона на работу.

Tom, Mary için bir hediye alması gerektiğini biliyordu.

Том знал, что ему нужно купить подарок для Мэри.

Tom bir bilet alması için Mary'ye para verdi.

Том дал Марии деньги на билет.

Erkek arkadaşımı bana bir yüzük alması için ikna ettim.

Я уговорила моего парня купить мне кольцо.

- Tom, Mary'nin tavsiyesini almalıdır.
- Tom'un Mary'nin tavsiyesini alması gerekir.

Тому стоит последовать совету Мэри.

O, onu yeni bir ev alması için ikna etti.

Она уговорила его купить новый дом.

Tom, Mary'nin biraz süt alması için süpermarkete gitmesini istedi.

Том попросил Мэри сходить в супермаркет за молоком.

Tom, Mary için bir şey satın alması gerektiğini söyledi.

Том сказал, что ему нужно кое-что купить Мэри.

Tamam, ellerimi saracağım ve helikoptere beni alması için çağrı yapacağım.

Ладно, я просто оберну руки и вызову эвакуацию вертолётом.

O, ona yeni bir araba alması için onu ikna edemiyor.

Она не может убедить его купить ей новую машину.

Kendisine yeni bir araba satın alması için onu ikna edemedi.

Она не смогла уговорить его купить ей новую машину.

O, onu ona elmas bir yüzük alması için ikna etti.

Она уговорила его купить ей бриллиантовое кольцо.

O, onu, ona inci bir gerdanlık alması için ikna etmeye çalıştı.

Она пыталась уговорить его купить ей ожерелье из жемчуга.

Tom'un çocuklarının ondan bir şey miras alması çok zayıf bir olasılıktır.

Очень маловероятно, что дети Тома что-то унаследовали от него.

Tom Mary'den biraz ekmek satın alması için dükkâna gitmesini rica etti.

Том попросил Мэри сходить в магазин за хлебом.

İyi de eder. Bir eş bulmak için 400 metre yol alması gerekebilir.

Более того... ...он может пройти 400 метров, чтобы найти партнера.

Bazı Müslüman çoğunluklu ülkelerde kızların yüksek eğitim alması oğlanlardan daha az olasıdır.

В некоторых странах, где большинство населения составляют мусульмане, у девушек меньше шансов получить высшее образование, чем у парней.

- Tom'un yeni bir kemer satın alması gerekiyor.
- Tom'un yeni bir kemer satın almalı.

Тому нужно купить новый ремень.

- Tom, Mary'ye çiçek alacaktı, ama unuttu.
- Tom'un Mary için çiçek alması gerekiyordu ama unuttu.

Предполагалось, что Том купит Мэри цветы, но он забыл.

Tom doğum gününden önce Mary ile ayrıldı, bu yüzden ona bir hediye alması gerekmeyecek.

Том расстался с Мэри до её дня рождения, чтобы не пришлось покупать ей подарок.

Mary eskisi oldukça yırtık pırtık olduğundan dolayı ütü masası için yeni bir örtü alması gerektiğini düşündü.

Мэри подумала про себя, что она должна купить новое покрытие для гладильной доски, т.к. старое превращалось в лохмотья.