Translation of "Yaşamı" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Yaşamı" in a sentence and their portuguese translations:

Ve yaşamı sonlandıracak

e isso vai acabar com a vida

Ben yaşamı seviyorum.

Amo a vida.

Onun yaşamı benim ellerimde.

Sua vida está em minhas mãos.

Onun yaşamı senin ellerinde.

A vida dela está em suas mãos.

Fadıl'ın ikiyüzlü yaşamı ortaya çıktı.

A vida dupla de Fadil apareceu.

Bütün bir yaşamı avcılık yeteneklerini geliştirmek

Ele passou a vida toda aprimorando as habilidades de caçador

Hindistan Vahşi Yaşamı Koruma Derneğine göre

De acordo com a Sociedade de Proteção de Vida Selvagem da Índia,

Gece yaşamı New York'ta daha iyidir.

A vida noturna é melhor em Nova York.

Kişisel yaşamı hakkında çok bilgimiz yok.

Não sabemos muito de sua vida pessoal.

Bu kitap İngiltere'deki yaşamı ele alır.

Este livro é sobre a vida no Reino Unido.

George Harrison tüm yaşamı boyunca bir centilmendi.

George Harrison foi um cavalheiro durante toda sua vida!

Kır yaşamı,şehir yaşamıyla karşılaştırıldığında çok huzurludur.

- A vida no campo é muito tranquila comparada a vida na cidade.
- A vida no campo é muito tranquila em comparação com a vida na cidade.

BU yaşamı süresince bize neler katmış bir bakalım

Vamos ver o que nos adicionou durante esta vida

Müzik iç yaşamdır. İç yaşamı olan asla yalnızlık çekmeyecek.

Música é vida interior, e quem tem vida interior jamais padecerá de solidão.

Mary geleceğe gitti ve iklim değişikliğinin dünya üzerindeki tüm yaşamı tahrip ettiğini gördü.

Mary viajou ao futuro e descobriu que a mudança climática destruíra toda a vida na Terra.

- Tom kendi hayatı için mücadele etmek zorunda kaldı.
- Tom kendi yaşamı için savaşmak zorunda kaldı.

Tom teve que lutar por sua vida.