Translation of "Iyidir" in Finnish

0.008 sec.

Examples of using "Iyidir" in a sentence and their finnish translations:

İyidir.

Se on hyvä.

Açgözlülük iyidir.

Ahneus on hyvästä.

Tom iyidir.

- Tom on kunnossa.
- Tomilla on kaikki hyvin.
- Tomilla menee ihan hyvin.
- Tomille kuuluu ihan hyvää.
- Tomille kuuluu hyvää.

İşinde iyidir.

Hän on hyvä työssään.

Tom yüzmede iyidir.

- Tom osaa uida hyvin.
- Tom on hyvä uimaan.

O, hentbolde iyidir.

Hän on hyvä käsipallossa

Tom çizimde iyidir.

Tom on hyvä piirtämään.

Babam çok iyidir.

Minun isäni on todella mukava.

Goro İngilizcede iyidir.

Goro on hyvä englannissa.

O, matematikte iyidir.

Hän on taitava matematiikassa.

Tom yazmada iyidir.

Tom on hyvä kirjoittamaan.

O ragbide iyidir.

Hän on hyvä rugbyn pelaaja.

Bu masa iyidir.

Tämä on hyvä työpöytä.

John satrançta iyidir.

Joni on hyvä shakissa.

Tom kayakta iyidir.

Tomi on hyvä hiihtäjä.

Umarım ailen iyidir.

Toivottavasti perheelläsi on asiat hyvin.

Politikacılar para toplamada iyidir.

Poliitikot ovat hyviä keräämään rahaa.

Kâr şöhretten daha iyidir.

Mammona ennen mainetta.

Erkek kardeşim teniste iyidir.

Veljeni on hyvä tenniksessä.

Tom'un Fransızcası oldukça iyidir.

Tomin ranska on melko hyvää.

Kahkaha, sağlığınız için iyidir.

Nauraminen on hyväksi terveydellesi.

Uygulama, teoriden daha iyidir.

Käytäntö on teoriaa parempi.

Aşk seksten daha iyidir.

Rakkaus on parempaa kuin seksi.

Bizimle her şey iyidir.

Kaikki on hyvin meidän kohdaltamme.

Korunma tedaviden daha iyidir.

- On parempi ehkäistä kuin hoitaa.
- On parempi ehkäistä sairauksia kuin hoitaa niitä.

Balık senin için iyidir.

Kala on terveellistä.

Ablam şarkı söylemede iyidir.

Isosiskoni on hyvä laulamaan.

Tom dillerde oldukça iyidir.

Tom on melko hyvä kielissä.

O bizden daha iyidir.

Hän on meitä parempi.

Tom'un telaffuzu çok iyidir.

Tomin ääntämys on todella hyvä.

Tom yüzmede gerçekten iyidir.

Tomi on todella hyvä uimari.

Tom golfte oldukça iyidir.

Tomi on aika hyvä golfaaja.

O gitarda çok iyidir.

Hän on oikein hyvä kitaransoittaja.

Tom Fransızca konuşmada iyidir.

Tom on hyvä puhumaan ranskaa.

Tom araba sürmede iyidir.

- Tom on hyvä ajamaan.
- Tom osaa ajaa hyvin.

Hangi çözüm en iyidir?

Mikä ratkaisu on paras?

O, fotoğraf çekmede iyidir.

- Hän on hyvä valokuvaamaan.
- Hän on hyvä ottamaan kuvia.
- Hän on hyvä ottamaan valokuvia.
- Hän on hyvä kuvaamaan.

- Sağlık servetten daha iyidir.
- En büyük servet sağlıktır.
- Sağlık zenginlikten iyidir.

Ennemmin köyhä kuin kipeä.

Senin dolma kalemin benimkinden iyidir.

Sinun kynäsi on parempi kuin minun.

Kaybolmaktansa geri dönmek daha iyidir.

On parempi kävellä takaisin kuin eksyä.

Onun ailesi tamamen çok iyidir.

Koko hänen perheensä voi oikein hyvin.

Bu bilgisayar ondan daha iyidir.

Tämä tietokone on parempi kuin tuo.

Soğuk Oden bile oldukça iyidir.

Jopa kylmä oden on aika hyvää.

Ölçülü egzersiz sağlığınız için iyidir.

Kohtuullinen liikunta on hyväksi terveydelle.

Tom'un Fransızcası gerçekten çok iyidir.

- Tomin ranska on todellakin aika hyvää.
- Tomin ranska on tosiaankin varsin hyvää.

Taze meyve, sağlık için iyidir.

Tuoreet hedelmät ovat hyväksi terveydelle.

Tom mantıksal aritmetikte çok iyidir.

Tom on todella hyvä päässälaskussa.

Bazen sessiz kalmak daha iyidir.

Joskus on parempi pysyä hiljaa.

Bu hayvanlar şunlardan daha iyidir.

- Nämä eläimet ovat noita parempia.
- Nämä eläimet ovat parempia kuin nuo tuolla.

Sanıyorum hemen gitmek daha iyidir.

Luulen että on parempi mennä heti.

Bu su içmek için iyidir.

Tämä vesi on juomakelpoista.

Taze meyve, sizin için iyidir.

Tuoreet hedelmät ovat hyväksi.

Tom'un Mary ile arası iyidir.

- Tomilla ja Marilla on hyvät välit.
- Tom ja Mari ovat hyvissä väleissä.

Bakın, şu hasırotları aslında gayet iyidir.

Nämä kaislat ovat itse asiassa hyvä ratkaisu.

Gece görüşü kapibaranınkinden çok daha iyidir.

Sen hämäränäkö on paljon parempi kuin kapybaralla.

Tom rock'n roll oynamada oldukça iyidir.

- Tom on melko hyvä rokkabillyn soittamisessa.
- Tom soittaa rokkabillyä melko hyvin.

Merdivenden çıkmak sağlığınız için daha iyidir.

Portaiden käyttäminen on terveellisempää.

Bir dizüstü, bir masaüstünden daha iyidir.

Kannettava on parempi kuin pöytäkone.

Bazı şeylerin söylenmemiş olarak bırakılması daha iyidir.

Tietyt asiat on parempi jättää sanomatta.

Bu kurabiyeler pahalı değildir, ancak tadı iyidir.

Nämä pikkuleivät eivät ole kalliita, mutta ne maistuvat hyviltä.

Yazılım seks gibidir: parasız olunca daha iyidir.

Software on kuin seksi: parempaa kun se on ilmaista.

Ormanda büyük avların peşinde koşmaktan çoğu zaman iyidir.

Kalastamalla saa usein paremmin ruokaa kuin metsästämällä.

Ormanda büyük avlar peşinde koşmaktan çoğu zaman iyidir.

Kalastamalla saa usein paremmin ruokaa kuin metsästämällä.

Tam olarak sıcak sayılmaz ama orada donmaktan iyidir.

Ei tässä kovin lämmintä ole, mutta on tämä paleltumista parempi vaihtoehto.

Ateş yakmak her zaman iyidir. Avcıları uzak tutar.

On aina hyvä idea tehdä tulet. Se pitää saalistajat loitolla.

Herhangi bir yatak hiç yatak olmamasından daha iyidir.

Mikä sänky tahansa on parempi kuin ei sänkyä ollenkaan.

Sulandırılmış bir uzlaşma önergesi hiç yoktan daha iyidir.

- Laimea kompromissiratkaisu on parempi kuin ei mitään.
- Laimea kompromissi on parempi kuin ei mitään.

Her gün bir öncekinden daha iyidir. Özellikle bugün.

Joka päivä on edellistä parempi. Tämä varsinkin.

Bir piyanist olarak o benden çok daha iyidir.

Pianistina hän on paljon minua parempi.

Bu iyi bir kitaptır ama şu daha iyidir.

Tämä on hyvä kirja, mutta tuo on parempi.

Bu orangutanlar için yeterince iyiyse benim için de iyidir.

Se mikä kelpaa orangeille, kelpaa myös minulle.

Dar görüşlü bir yaklaşımla yorumlanmamalı. Bazen kötü olan iyidir.

ahdasmielisellä asenteella. Joskus paha on hyvää.

Bir plastik bardak gerçek camdan yapılmış olanından daha iyidir.

Muovimuki on parempi kuin oikea lasi.

Bir plastik bardak, gerçek camdan yapılmış olandan daha iyidir.

Muovimuki on parempi kuin oikeasta lasista tehty.

- Ormanların dikimi çevre için iyidir.
- Ormanların dikilmesi çevreye yarar sağlar.
- Ağaç dikilmesi çevre için iyidir.
- Ağaç dikilmesi çevre için yararlıdır.

Metsien istuttaminen tekee hyvää ympäristölle.

Tüm bilge insanlar iyidir ama tüm iyi insanlar bilge değildir.

Jokainen viisas on hyvä, mutta kaikki hyvät eivät ole viisaita.

Mutsuz bir akıllı olmaktansa mutlu bir aptal olmak daha iyidir.

On parempi olla onnellinen hölmö kuin onneton nero.

Bu bir meşale için oldukça iyidir. Bunu bir paraşüt ipiyle bağlayacağız.

Tästä voi tulla hyvä soihtu. Sidomme sen yhteen laskuvarjonarulla.

Kesilir ve yollarını vadileri oyarak açarlar. Bu takip etmek için iyidir,

Joet leikkaavat uomansa laaksojen läpi. Siksi niitä on hyvä seurata.

Tamamen yanlış olmasındansa üç aşağı beş yukarı doğru olması daha iyidir.

On parempi olla melkein oikeassa kuin täysin väärässä.

- Geç olması hiç olmamasından daha iyidir.
- Geç olsun da güç olmasın.

Parempi myöhään kuin ei milloinkaan.

İz süren biri için ağaçlar bu yüzden iyidir. Çünkü genelde işaret barındırırlar.

Puut ovat tärkeitä etsijöille, koska niihin tarttuu helposti vihjeitä.

- Ne kadar erken olursa, o kadar iyidir.
- Ne kadar erken o kadar iyi

Mitä ennemmin, sitä parempi.

Hayatının geriye kalanı için ölü olmaktansa, beş dakika için bir korkak olmak daha iyidir.

On parempi olla pelkuri viisi minuuttia kuin kuollut loppuelämän.

Karanlık ve rutubetli yerler börtü böcek bulmak için her zaman iyidir. Biz de oraya gidiyoruz.

Hämäristä, kylmänkosteista paikoista löytyy hyvin ötököitä. Menemme sinne.